Doyamadım
Doyamadım...
Sesinin tiz tonunun uçuşuna
Kanatlarının görünmeyişine
Sandal gibi sallanışına siyah saçlarının
Vurgunum
Vurgunum acıyınca sen-cil- bam tellerim
Vurgunum sessiz akarsa yağmurların
Vurgunum gidince varlıktan yokluğa
(Ahrete kaçarçasına)
Doyamadım...
İnsanlığın tadına
Yamaç yokuşuna
Adım kutsal olupta gidercesine
Öpercesine çiçek tozlarını
Ayakkabıların kırmızı oluşunu
Denizin mavi
Işığın rengarenk açmasını her akşam
Güneş kapatmasını her şafak
Yorgunum bitap düşen griden
Yorgunum ağaçların mazot kokmasından
Yorgunum insanların keskin kokuyu çekercesine
Sadece özgürlüğe koşmak istemişlerdi oysa
Nasıl bir siyaset derlerdi bana da
Derdim
Hürriyete koşarcasına gideceğim maskelerle...
Doyamadım...
Şekerin acıtmasına
Acının tatıla kalmasında dilimin tomurcuklarına
Ellerimdeki izlere
Ayağımın arkasındaki parçalanmadan kalan dikişle
Yaşadığımı hatırlarcasına akan kanımın sesine
Herşeye
Kırgınım insanların patavatsızlığına
Bedavadan adi maskeler satmasına birde
Kırgınım kendime
Kendim gibi olanlara
Kırgınım herşeye...
Kırgınım...
Çünkü...
.........................................İnsan doğduktan sonra ilk unuttuğu şey...
.......................................İNSANLIKTI...
E F T E L Y A...
(Akdenizi cebinde taşıyan kız... )