Dua Gibisin İçimde / Nan Gibi

Kaderde buda varmış
Kalkıp gidemediğim yerlere dalıp dalıp gitmek ! ...
Hiç sana ;
Yazıktır,
Günahtır diyen olmadı mı ?
Seven bir kalbi kırıp inc/itmek.

Oysa gözlerimi kapatır kapatmaz
Gül yüzün düşmekte aklıma.
Perde perde inmektesin gözlerime,
Olur olmadık yerde.
Düştün düşeli sol yanıma saklıma.

Ne zaman boşver yüreğim kalk gidelim desem
Tâ uzaklara.
Bir umut
Tanımadığımız iklimlere
Dert(l)eşmek adına.
Yapamam alışık değilim diyor kokusunun sinmediği topraklara.

Halbuki dua gibisin içimde sen.
Üşüdüğümde can diye sarıldığım,
Susuzluğumu giderdiğim zemzem.
Açlığımı bastırdırdığım çingenem.
Hiç mi um'runda değilim yoksa böyle nâçâr kaldığım.

Sahi,
Ne ara benim her şeyim oldun sen, anlamadım ki !
Her sabah yanyana uyanıyorum sen'le.
Hem biliyor musun mutsuz olmak çok büyük bir günahmış.
Biliyorum her şey benim saflığım yüzünden.
Özür diliyorum senden bu nedenle.

Âh !
Bir kere gülümseyebilseydim mutlu olacaktım biliyorum.
Kaldırıp başımı bakmadım bile gök yüzüne,
Hiç ölmediğini görmek için mavinin.
Hep yok saydım.
Gel gör ki şimdi ölüyorum.

Bur'da her şey seni bekliyor çirkinim
Bır/aktığın gün gibi.
Bükük boyunlu çiçeklerin her biri aynı saksıda
O çok beğendiğin tüllerin var ya !
Kokun üzerinde olduğu halde hâlâ camlarımda askıda.
Değil gidişin dün gibi,
Nan gibi,
Nan gibi,
Nan gibi.