Dudak Tiryakisi
Açtığın parantezler var duvarlarımda
Ve tırnak içinde belirttiğin mutluluklarımız,
sevişmelerimiz ve kapattığın parantezler...
Başka tenlerdeki tırnak izlerin,
ve tırnaklarındaki
kan,
kir,
pas..
sus/tum...
Sustum ve sokak ortasında sevişen çiftlerin ağızlarını doğradım jiletle..
Kan rüyayı bozar dediler çünkü,
Ve çıksaydı dedikleri keşke, uyansaydım yalnızlıktan...
Kapattığın parantezler var başucumda
Karda bıraktığın ayak izlerin ve
geride bıraktığın mayınlar..
ortalığa saçılmış
eller
ve
ayaklar
Dipnot ;
Ölüyorum...
Gelecekten bir haberdir bunlar, dinle...
Şafak sökerken uyanacağım önümüzdeki bir kaç yıl.
Kasık ağrısıyla kıvranacağım ve migren ile..
Islatmadan beyoğlunun ara sokaklarında, gitmeyeceğim evimize.
Hiçbir zaman seni anımsayacak kafada yatmayacağım yatağımıza ve
Ezan sesinde yorganın içine girip korkmayacağım,
korkmayacağım ve bu yüzden sarılmayacağım boynuna..
Kabul edersen diye umurak, Carna;
Bir çift protez eli sallamak istiyorum ardından ve
Asla kırılmayacak yapay bir kalp ile avuçlarımda, savrulmayı caddelerde..
İstiyorum ve dinle;
Takma bacaklarımı daha sert vuracağım sokağından geçerken,
Hücum marşı olacak dudaklarımdan çıkan Aşk nidaları,
terkedeceğim...
Deniz senin gözlerinse,
Nefsine yenilirken sen
ve salladığın eller kadar alçalırken deniz seviyesinden, boğulurken,
dur,
gel,
sev/dim...
Sevdim ve kazağının yanında biten cebinden çıkardım prezervatifi,
ve takıp dudak aralarına, söyleyemezken sen tek kelimeyi,
yine de sev/dim...
Bana acırsan,
Etim acır,
tenim,dudaklarım...
Dudaklarım çatlar,kanar..
Kan rüyayı bozar, dudağının orta yerinden kopar giderim..
Ve bu,kıyamet....
Ve yaşarsak ki
nakarata gelene kadar;
Sevdiğimden değildir dudaklarına dokunuşum,
sadece
dudak
tiryakisiyim...