Dudaklarında Bir Tek Senin Adın

zati muhterem
elinde bastonu
başı dik
omuzları sırtlanları yerle yeksan edercesine
mahur bakışlarında gizli çizgilerinden
ayak izleri okunabilen kaderi kederlenirdi
nasır tutan ellerinde bölük -pörçük umut ezgileri
küçük bir tebessüm eder yanağındaki en derin yara izleri
takıl taşı kadar etmez ruhunu yoran genç bedenler
burkulur engamesinde
tasını tarağını toplar
konar göçer semtlerin en kuytu köşesine
ağzında sakızımsı küfür
tokat gibi girizgah edercesine alemin soyuna sopuna
ensesi kalından inceye doğru süzülen
despot kaldırımlardan yarım yamalak atlarken
dudaklarında bir tek senin adın vardı

mihriban...