Dünler Yası

Sesinin kıvrımlarına uzanıp
Güzel yüzlü zayıf insanların
Kırdığımız onurlarıyla birlikte
Omuz omuza yürüdüğümüz
Korkulardan daha yaşlı
Ümitlerden daha kırgın
Yamuk yumuk geceleri
Birlikte çitleyip
Başka binalardan
Sokaklara fırlatıyoruz

Kördüğüm olmuş sırları
Gelip ağzını dayayıp
Isıra ısıra açmaya çalışan
Küllü topraklara özenen
Bazı duygu imzaları savuran
Kılı kırk yaran
Patates fidelerinin dibinde
Toprakla ana evlat olmuş
Kırmızı ısırıklı karıncalar
Hepimizin geçmişe taktığı çengeli
Aralamaya çalışıp çalışıp
Tekrar ümidini unutuyor

Kütür kütür sesler çıkaran
Kimi insan kokularını özümsemiş
Dokunanda beyaz kireç lekeleri bırakan
Yıkılıp yakılması umursanmayan
İnsanı dinleyip dinlemediği muamma
Sırtını dayayana soğuk veren
Öksürüklü yaşlı duvarlar
Burada olsun olmasın
Yan komşumuz olsun ölmesin
Hatta kocamız, karımız ölsün olmasın
Bize hep kendilerini anımsatmayı
Pek de atla deve olarak görmediler

Yüne, keçeye sardığımız anları yitirdiğimiz
Kuyularda taşları kazmalama günlerinin başı
Sefaletin kelime manasının
Tecrübeyle sabit olduğu
Sözgelimi karnımızın oyulduğu
Onur gururun ayakkabının altına yapışan
Sakızın eriyik görüntüsüne gizlendiği
Daha düzgün izahı ile gizletildiği
Bu kadar şehrin sesinin kısılmadığı
Işıkları uzaydan görülen sokaklarda
Kendimizi aramak şöyle dursun
Unutmayı nefes almak gibi
Sevişmek gibi
Birincil iş edindiğimiz
Bu dün/ler ya/sına neden geldik biz (soru işaretisoru işareti so ruişa reti)

06 Haziran 2018 184 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar