Dünya
Ne garipsin be sen yalan dünya,
Ağlamak bile imkansız bu aleminde,
Ellerimde en sağlam kelepçe,
Neden yüreğimizde değil diye;
Salya sümük gül bahçende,
Tepinmek bile yasak ey yalan dünya...
Sen hiç avuç dolusu kan gördün mü ömründe,
Ya da bir sokak lambasının altında sessizce,
Tüm benliğinden uzaklaşıp öylece,
Ağlama özgürlüğün oldu mu söylesene;
Dumanın bacanda eskildi mi ey yalan dünya...
Kınasız ellerde kına görmekle,
Sevdasız kalplere sevda sürmekle,
Hele bir de çaresiz dertlere ümit vermekle,
Senin de huzurun kaçtı mı dünya...
Zaman saman alevi hızla tükenen,
Biri omuzunda yüklü, biri binerken,
Kalleş kurşunlara şöyle sinerken,
Senin de pusuya düştüğün oldu mu acep;
Dumanın başında eksik mi dünya...
Mutluluk dediğin bilmem kaç defa,
Susuz çölde kalmışsan bir düşte, bir de rüya,
Hele bir de kavrulmuşsan yalnızlıktan,
Muradın göz yaşı oldu mu ey yalan dünya...
Her sırrın aleme ağırdan çile,
Selamın dostuna kahırdan bile...
Kalbinde acılar baş tutup koşmuşsa dile,
Gönlünü gönlüme sırdaş eyleme...
Kutlarım bu güzel şiiri zevkle okudum, selamlarla
Sairim,bu kizginlik bu hiddet yürek acisinin isyani olsa gerek...Tebrikler...