Dünya Değişti Diyorlar
seyreldi gurbetin göğsüne derin orman
çok daha evveline sallandı şehir..
dilimin dağlarına varmadan demlenen kök
gideni bulmazken ocağında
kovulur gecenin günah kavuğuna
nemlenen filiz..
tarihlerin yamaçlarında
tarçın kokusu boşluğun
dalgın gelini.
dünya değişti diyorlar
incecik zerrelerin gölgesine
gazelli kılıçlarla kırılırken
mevsim kavonozları
ağladı çocuklar dağılan parçada
akşam olur
uçurumun inleyen testisinde
sızlar duvarlara ateşin kayıp adresleri
o güzel atların esmer soluğu
dağıtır saçlarımı
dünyanın üzerine ıslıklar
sessizce uzanır
ışıklı çöllerin düşleri
şehrin ağzına uykusuz ağaçlar bıraktı
azaldı yağmur
herşey siyah bir rüyanın yüzüne
rüzgar çaldı
herşey kayboldu
ölmeden önce yaşanacak
zamana..
uykusu zayıfların boşluğu
ağlattı trenlerin gözlerini
bir Anne evladını göremeden
öptü toprağı..
dünya değişti diyorlar
şimdi
bir yangın çıkarsam
kime ne
en fazla gecede zeytin sızlanır
ay vurmuş alnıma
tuz yarası sayıklamaların
azalan yollarına kendimi sınıyorum
korkuyorum
bir gece yarısı düşlerimi kullanacaklar
suretim değişecek
içime karışan acemi karanlıkta
yırtıp atarken kıyameti
daha ölümü düşünmüyorum
....