Dünya Kayıp Gider Avuçlarımdan!
hayat bir kez daha zalimliğinden tarifsiz bir haz alır
her umudumu yokuşlara vurur
her birleştirdiğimi parçalara ayırır...
bir kez daha kayar avuçlarımdan,
uzanıp tutamadığım bir el gibi sevdan...
bir an,
ebabil kuşlarının çığlıkları duyulur lacivert gökyüzünde
anlarım,
zamanın akrep ve yelkovanı,
buluşur ölümün gölgesinde...
kızgın dağların yanaklarına tutunur cehennem çalıları
her yanımı saran o keskin mızrak uçları,
bulutları delip geçerek uzanırlar sonsuz bir tünele...
başımda ulu çınarlar yükselir,
dallarında sivrilen yaprakları...
her ahu akşamı,
dillenir gökkubbeden düşen yağmur damlaları
yağar,
?ayrılıktan korkma yar
bu dünyada ölüm de var? diye diye...
bilirim,
kurak bir toprak parçası kalır başucumda sade
bir de bembeyaz kaput sarar bütün hayallerimi
ıslanan topraktır ben değil
bir kez kurumuşsam eğer,
bir daha yeşeremem küçümsediğim otlar gibi...
istesem de, istemesem de,
bırakırım bu dünyadan aldığım o kutsal emaneti
bir can,
üç-beş kırık düş,
bir de yarım kalan bir sevdadır zaten hepsi...
seslenirim,
her meramımı dinleyen dost karanlık!
görüyorsun işte,
benim kendime bile yetecek ışığım yok artık
uzanıp koparsam bir yıldızı ve yamasam elbiseme
mahşerin yolunu aydınlatsa bana fanileri kıskandırıp...
şimdi uyusam bir an önce
fırlatıp atsam yüreğimden,
beni bu dünyaya bağlayan bütün merakları
ve o taş kapının altından usulca geçip gitsem,
ağır ağır açılıp kapanırken azrailin kanatları....
şimdi uyusam bir an önce fırlatıp atsam yüreğimden, beni bu dünyaya bağlayan bütün merakları ve o taş kapının altından usulca geçip gitsem, ağır ağır açılıp kapanırken azrailin kanatları....
tebrikler birgün bizde o taşduvarların altına gidecez
teşekkürler
Şiir su gibi başlamış ve bitmiş, imgeler yormamış, tercümeye gerek kalmamış, şair demiş diyeceğini güzel bir dille.
Tebrikler sevgili dost, yalın ve sadeliğe daha çok tebrikler.
seslenirim, her meramımı dinleyen dost karanlık! görüyorsun işte, benim kendime bile yetecek ışığım yok uzanıp koparsam bir yıldızı ve yamasam elbiseme mahşerin yolunu aydınlatsa bana fanileri kıskandırıp... şimdi uyusam bir an önce fırlatıp atsam yüreğimden, beni bu dünyaya bağlayan bütün merakları ve o taş kapının altından usulca geçip gitsem, ağır ağır açılıp kapanırken azrailin kanatları
tebriklerimle