Dünyalık Şiir
-monolog-
1439 satırla durdum kapında
günlerden bir nisan güneşi
bana şiir okuyan sesinle vurulan bir vakitti hizasında durduğum o akşam nöbeti
dedim korkuları var insanların
bu ırmak yatağına uzatma gölgeni
dedim dünya bir körebe mizanseni
gelip bozma düzenimi
-diyalog-
1439 defa direndim dünyaya
ilmeği kaçan bir hayatla söküldü kalbim
dedim kalbim ulu orta
bağışlanmak ne büyük umuttu oysa
dedim kuyudan çekilen su gibi yabancıyım dünyaya
kayıp bir nüsha
en derin yara
yoklukla varlık arasında flu bir rüya
çıkışı sordum sonra en yakınımdaki yabancıya dedi burası dünya yoramadığın o rüya çıkmazında ağzında öğüttüğün bütün sözcükler adına beklemekle sınandığın yer
ellerinde dünlerin telaşıyla dikilip durma karşıma
dedim kavlamış bir yaradan düştüm ben buraya
bu yüzden yadırgandım ve ademce küstüm bu kalabalığa
sus dedi öfkeyle
içindeki sesler çarpmasın duvarlara
hâlâ buraya inanan insanlar var anla
sustum
ve içimin mahzenlerinde kendime bir saklambaç oyunu buldum
uyudum
bir rüya saatince dünyayı unutup kendimde seni yordum
-alıntı-
(sana çıkan yolları onda yürüdüm Allah'ım
onda gördüm elestten kalma tüm güzelliği
dedim sırtımda büyüyen derin yaram bu
ben susuyorum Allah'ım sen onu koru)
28 Ocak 2019
Ben bir Yakup idim kendi halimde Mevla'mın kelamı vardır dilimde Yusuf'u kaybettim Kenan elinde
Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Gitti de gelmedi vah yavrum deyu
Yusuf'um hocada okumaz oldu O bülbül dilleri şakımaz oldu Alnındaki nuru berk urmaz oldu
Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Gitti de gelmedi vah yavrum deyu
Bir bezirgan geldi üç aylık yoldan Yusuf'u çıkardı kırk arşın kuy'dan Keremkarı kıldı Mısır'a sultan
Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Gitti de gelmedi vah yavrum deyu
Yusuf'u götürdüler ölüm kastine Attılar kuyuya başı üstüne İhlas ile çıktı suyun üstüne
Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Gitti de gelmedi vah yavrum deyu
Cem olup geldiler Kenan'ın kurdu Biz yemedik diye içtiler andı Yakub'un feryadı arşa dayandı
Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Gitti de gelmedi vah yavrum deyu
Ahmet Uzungöl
yaşlanınca değil, yalnızlaşınca yaşlanırmış insanın sesi.. bir nihavent mırıldanırken bile burkarmış kendi sesini duyması yalnızın ..o yüzdendir hep içsel okur şiirleri ..bazen söz geçmez iç sese,biraz yükseltir göze vurur tınısı .şairin adını görür..
👏👏👏
zaman ise vurulan donup kalır an dünyalık sa şiir, ahiretlikse şairdir esas olan..
bu kalem çok yaman...
amin