Dünyanın Küçük Elleri
sevmek
suskunluğun deli aynasına tarifsiz ağıtlar yakmaktı
çiçeklenen bir ağacı yerinden söküp
ay ışığına yürümek
sarışın dalların nar çocuklarına
çeşme türküleriyle asılmaktı
sevmek
huzura nasır bağlayan köklerle
öpmekti dünyanın küçük ellerini
gözlerime kül batmasıyla seyiren gecenin
dün kuşlarıyla dönüyorum
merhametin tokluğunda sabır konakları
yanıbaşımdaki gölge
bir türkünün ince sızısıyla salınır sarnıçlar
uyanır sular
uyanır insanlar
tenimde tarihin nehirleri
Ey gözümden akan mavinin üzgün bulutu
Ey gözlerime kalan ağaçların ıslığı
biz iyi insanlardık
kıyıya yanaşan gemiler
eski bir sinemayla sokağa çıktığında
bu şiiri yazdım
bir ceylan avuçlarımdan su içti
pınarlar döküldü dağlardan
çünkü sevmek
heybemden boncuk boncuk inen
yolculukların adıydı
sesimin ezgisinde uzun geceler
çöllerde esen yel yeşilin çarmıhında
içi dolu bir aynada yağmur
uzat kaldırımları ayaklarımın dibine
denize varsın yaprak
dudağını boyayarak şiirlerin..
bırak titreğini parmakucunun
orada küçük bir çocuk
zayıf bir güneşi içiyor
kanıyor kızıl baharlar
düş ampülleriyle
vallahi yolların kan/atlarıyla
koca koca trenler kalkar şehre/
şehre aşk tüter
çünkü sevmek,
huzura nasır bağlayan köklerle
öpmekti dünyanın küçük ellerini
....