Durursun
Kara gözlüm gençliğini güzelliğini heder etmişsin,
Sonu belli olmayan yollardan kendini gider etmişsin,
Hayatını, yaşantını, çilelerle , ödemeye mahkum etmişsin,
Sen kanadı kırık kuş gibi, kendini bilmez durursun...
Dert içinde kalmışsın, ama neşeni kaybetmemişsin,
Sen kendi dengini bulamayan gariplerdensin,
Sen meyve, bitki olmayan ussuz çöllerde gülsün,
İyiyi kötüyü sezer , insanları neden seçer durursun...
Tanımayan anlayamaz seni, isteklerin derinde,
Göreni mest edersin güzel endamın yerinde,
Seninle olmak istiyorum , yakın günlerin birinde,
Sen en güzellerini yaşamaya layık birisin ne durursun....
Öyle tatlı dilin var ki, konuşmalarınla özlenen birisin,
Seninle konuşanlar zevk alır ballımıdır senin dillerin,
Dediklerin gitme biraz kal der gibi bunu bilesin,
O güzel gözlerinle her şeyi süzer durursun.....
Sen güzelliklere, iyiliklere layıksın, bilinmemişsin,
Zalim hayatın seni kahretmiş hiç gülmemişsin,
Hiçbir zaman layık olduğun yerle gelememişsin,
Yalan dünyada hep kendini üzer durursun.....
Gezdim bu alem-i dünyayı , böyle güzeli göremedim,
Senin gibi kadınının kalbine hiçbir zaman girmedim,
Meyve veren ağaç gibiydim, hiçbir zaman eremedim,
Güzel bir hayatı her zaman özler durursun...
Zekeriya der ki; sözlerin bal kaymak,olmuyor doymak,
Seni seven erkek ömür boyu bilir mi sana doymak,
Bütün varlığımı canımı her şeyimi yoluna koymak,
O sendeki sırları, güzellikleri neden gizler durursun...