Düş Dükkanı
düş dükkanın tozlu rafında
altın ve gümüş alyaslar, vitrinde kirli gelinlik
hurdalıkta bulunmuş antika
saçları dökülmüş, simsiyah peruğundan belli
şarlatan mı abid mi en fahiş fiyatta
kımız içerken tahta kaseden
babilin asma bahçelerinde
bir dudağı yerde bir dudağı gökte bir dev giriyor rüyama
yazık! korkuyor benden
düş dükkanında "tanrıların arabaları" nı arıyorum
bir kez daha okumak için
"tanrılar çıldırmış olmalı" yı izlerken buluyorum kendimi
"kamelyalı kadın" elimde
kilden yapılmış insancıklar
sabbah'ın fedaileri giden yolcu katında
remil atan,bilmem kaçıncı köyden kovulmuş çolak yalancı
balalayka eşliğinde rapsodi tek başına
melankolik kekeme hatipler hınca hınç taraçalarda
histeri krizinde amok koşucusu
liyakat nişanlı zavallı zalimlere yetişmeye çalışan
fare deliğinde rövaşata
incir yaprağından defile,bulimia'lı çalı gülleri
sır dükkanında pinakyo tezgahtar, kirmızı başlıklı müşteri
biri beyrut sokalarında eli yüzü is
diğeri paris caddelerinde kipritci kız
düş dükkanının satıcısı / cenazeye gitti dönecek
pazar günleri de açık...
simsiyah
Düş dükkanında düşeşe gelmeyelim de...😙