Düş Hırsızı

suskularından akardı çeşmi bülbüller dudaklarının
küserdi endam

o ak boynun dalardı derinliklerine ahrazlarımın
yanardı koynumda gözleri güneşlerin

bir garip olur gün
çekilirdi dizlerine

korkularım çığırırdı körfeze deli deli
duymazdın
dilleri bölük pörçüktü o zamanlar korkularımın
soramazdım
‘'yoksa bitti mi her şey gidecek misin bırakıp beni?''

içime ışırdı bakışların
titrerdim
çığlıklarından düşerdi
denizin göğüslerine ektiğim kanatları yağmurların

coşardı dalgalar
ıslanırdık belimize çektiğimiz eteklerinde mayısların

saçları damlardı çiseciklerin alnımıza
yosun kokardın hep
gülüşlerinden taşardı turkuazlar
teninden içtiğim denizler

bir tel koparırdım duvağından kuzeyin
dizerdim sızımda kızaran anoftacıkları gerdanına

nasıl da şerbetlenirdin
değer değmez tadında anoftacıklarımın

düşerdik sırtımda ibifitlenen çakıllıklara
düş sayardık şafağa

sıyrıldı kucağımızdan vakit!