Düş Sarmalı
Nüfuslar gibi günler de sayılır
Artık gitme zamanı
Vazgeçme zamanı
Kılı kırk yaran o devir bitti
Kovuldu insan sözden
Düştü gözden
Sevecekmişsin gibi düşünürsün
O sana bakar
İçine düşecekmiş/sin gibi görür
Düşersin düşünden düşüne
Sürüldükçe ölür
Öldükçe sürülür
Kaderinde vardır
Vardır kaderinde
Bir yağmur damlası
Dirilme vakti
Yedi uyur dirilir
Her gece aynı değildir
Üzerimize çöken
Üzerine çöktüğümüz
Giderken yıldızları kapat
Gece gelecek bana
Her bedende biraz eritiyorum seni
Sen de soluklan
Kutsa beni
Anladım
Sesler sözleri gizler
Sözlerin sığınağı olmuşsa sesler
Çıt yok
Sessizlik ne korkunç bir gürültü
Sırlarımız
Ah o ceset torbalarımız
Kimin vadesi gelmişse dökülecek otopsiye
Gözüme girme
Gönlüme gir
Azalt acını
Acının acıya faydası yok
Aynanın aynaya
İnsanın insana olduğu kadar
Nazar değmesin
Göze gelmesin
Totemler içinden totem geçmesin
Yorgan döşek
Beden beden üstüne
Dilimizde yalancı
Tenimizde yabancı yeminler
Alışkanlıklar
Başa çıkılmaz o kahkahalar
Göçebe zamanlar
Eskiden trenleri beklerdik
Otobüsleri
Postacıları
Camları gözlerdik
Özlerdik mektup yazardık
Cesaretli isek kapı altı notları
Kaybediyoruz her geçen gün
Ayağımızın altındaki kumları
Sen mi bana geç
Ben mi sana erken
Bilemedim
O kadar yalnızım ki
Rüyalar içindeyim
Sen görürsün diye
Rüyalar bile göremedim
Eylül 2020
Antalya