Düş/Eş / Geçmişin Penceresinde Bir Sabah

Düş uçurumlarından atıyorum hergece masallarımı
Oyuncağı kırılmış, yüzü aslımış bir çocuk gibiyim şimdi
Nizamdan çıkmış, yolsuz nağmelere
Ev sahibiyim

İfadelerimin sırtında henüz kızarık kamçı izleri
Mora keserken bedeni
Realitesi bozuluyor cümlelerimin
Bir dil sapkınlığı
Hepsi bu.... Diyorum,
Fiilsiz eylemlere giriyorum

Şimdi benim için hiçbir kuram zamanı bükemez artık
İhtimal üzerine yazılan herşey gibi
Boş bir billuriyenin yansımasından ibaretim
Kalelerim, surlarım dökülüyor
Gardım düşmüş, hayata susuyorum
Öfkemin ufak dili tutulmuş
Sırra kadem basmak mı, ne haddime
Sefil bir kış vedası benim ki
Hani yakamoz yansır ya göz bebeklerine
Hüzne limoni bir tat katarda ekşitirsin yüzünü
İşte ruhumun hali
Efkarı sürahide, bilek üstüne bir tutam tuz ekleyerek içiyorum
Ah sıretimin bozulmuş yanı
Dua belki ihtiyacım olan
Yahut sevda
Belki de bir okka zemberek
Neye niyet etsem o sebebim oluyor
Sevdaya ne gerek,
Ne gerek bağlanmaya... Diyorum
Yine de bağlanıyorum

Şimdi yalın duygularımın duvara resmedilmiş bu hikayesi
Baktıkça geçmişimde kalmışlığı
Bir dağ manzarasından denizi seyrederken
Anlağıma dokunuyor, gülüyorum

07 Nisan 2012 147 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    selam olsun şaire, selam olsun şiire...

    güzeldi, kutlarım👍👍👍