Düşe/yazmak...
avangardı olduğun marazdan doğdum ben
hayır
dokunma yaralarıma
kendini öldürmeden beni
i y i l e ş t i r e m e z s i n
de ki
paramparça etmeliyim onları
de ki
her kum zerreciğinden yeniden inşa etmeliyim
içimde can çekişen yabanı
ve
diyeyim ki
ca/n/m kırıkları arasından
dirimle duyuyorum aksi sadanı
aynalar aksetmeyecekler çünkü
inkâr etsen de
gördüklerin, görmeye meylettiklerindir
onlar hep seni şizofren göstermeye devam edecekler
ne vakit ki döneceksin yüzünü ?hayata?
aynalar ardından küfredecekler
balçıkla düğümlediğin diline şehadet ederim ki
söylenmemişliğin hakikatine gebedir
bağışlamaya amade kalp kapakçıkların
bu yüzden gözüne kaçan tozlar
bu yüzden kıvranışı sihemin
ve hep bundan mütevellit lepralı gizemin
çık artık eprimiş bir tarihin yaprakları arasından
elife istinaden çakıldığın sin,
münferit ikametgâhındır
içerisinde es susuşu pişmanlığınla ürperdiğin
yine de vardır suçları sahafların
acele etmelisin
unutma,
onlar;
ruhuna saplayacakları kazığa
riyakar bir ateşkes alemi
amerikan bağlamadan
o sahifeyi terk etmelisin
halaskar bir bahçeden ibaret değildir ömür
yeşerttiğin her ağaca
korkuluk niyetine suretini astığın
ve girişine düş mavisi layihalar bastığın
lümpenin ve amiyaneliğin şerrinden
dahası
kirden, kibirden, kordan ve körden
toprağını sakındığın
halaskar bir bahçe değil yeltendiğin teşebbüs
nafile
bunu intihar ertesi anlayacaksın
erince atılmış her adımda izi kalmalı kunduranın
silip kulaklarından yitirilmiş zamanların terennümünü
çağdaş konçertoların ritmine kanatlanmalısın
antik yalnızlıklar giyinmeden
bir lahza önce
yakarışlarıma soyunmalısın
kadranında ömrün
üç geçe yolun yarısını
kağşak fotoğrafların anaforunda yok olamazsın
dinle bakışlarımdaki resitali
gözlerim viyola
dudaklarım keman
benliğine bestelediğim bunca aç şarkıya
öyle kayıtsız
ve öyle tok olamazsın
velhasılıkelam
zemzem niyetine özlemini içsem
satmam yine de ruhumu
şerrine şeytanın
kabrim olacaksa eğer
o pir u pak bahçen...
olmayacağım inkar etmişlerden
vatanım ise gömüldüğüm toprağın
vasiyetimdir
lâyemut bir tutkuyla sarıl ona
okşa ayaya hasret zifir saçlarını
öp kanatırcasına nahoş dudaklarını
döllerinden doğmalı içini acıttığın
inan bana
dinecek orgazm sonrası tüm yalın kalmışlığın
hüzünden peydahladığın
yarı tanrı çocuklarınla avunacaksın
bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın*
ikrar etmekle mükellefim ki
seni ve beni
yani bizi
aynı yazgıda yan yana getirmeyen kaderin
ve beni eylüle
seni kasıma sus eyleyen ağlak kederin
alnına doğrultulmuş mavzerin tetikçisiyim
her şeyi beni anlayınca anlayacaksın*
**: Sezai Karakoç
düş kadar güzel olana armağan olsun
tebrikler👍👍👍👍👍👍👍
Anlamak için beni tanımalısın diyor şair, yazdım işte, oku diyor.
Tebrikler yüreğine.
başlığı kabusa yazmak olarak değişsem mi acaba 😤
vasiyetimdir, zemzem niyetine özlemini içsem satmam yine de ruhumu şerrine şeytanın kabrim olacaksa eğer o pir u pak bahçen... olmayacağım inkar etmişlerden vatanım ise gömüldüğüm toprağın
mükemmel ablamm ya..
süper bir şiirdi
yüreğine sağlık
balçıkla düğümlediğin diline şehadet ederim ki söylenmemişliğin hakikatine gebedir bağışlamaya amade kalp kapakçıkların bu yüzden gözüne kaçan tozlar bu yüzden kıvranışı sihemin ve hep bundan mütevellit lepralı gizemin
çık artık eprimiş bir tarihin yaprakları arasından elife istinaden çakıldığın sin, münferit ikametgâhındır içerisinde es susuşu pişmanlığınla ürperdiğin yine de vardır suçları sahafların acele etmelisin
👍👍👍👍müthiş bir şiir...dizeler şiir ötesi...