Düşmüşüm
Derde düştüm derde düştüm göresin
Kim bilsin ki nasıl bir derde düştüm
Dünya böyle imiş ki kul neylesin
Kim bilsin Onulmaz bir derde düştüm
Ömür kısa çabuk geçer bu zaman
Noksan ki olmasın insanda iman
Vallahi sonum hep darmaduman
Kim ne bilsin nasıl bir derde düştüm
Kader sürükledi beni çıkmaza
Hasret kaldım beş vakitte namaza
Mevlam kavuştursun bizi niyaza
Kim ne bilsin nasıl derde düşmüşüm
Feleğin pençesi değse paralar
Göz göz olur hep sinemde yaralar
Nerde dostum nerde beni ararlar
Kim ne bilsin nasıl derde düşmüşüm
Ben söylerim boş değildir sözlerim
Yol gözlüyor daim benim gözlerim
Hem babamı hem anamı özlerim
Kim ne bilsin nasıl derde düşmüşüm
Kemalat sahibi olamaz oldum
Hakiki bir dostu bulamaz oldum
Nedense dünyada gülemez oldum
Kim ne bilsin nasıl derde düşmüşüm
Zaman geçer bel bükülür takat yok
Fani dünya sende bahaneler çok
Şöyle göz gezdirdim candan yanan yok
Kim ne bilsin nasıl derde düşmüşüm
Hayat penceresin açınca gördüm
Kendi ahvalimi kendime sordum
Neylersin Ey Kadir ağlayıp durdum
Kim ne bilsin nasıl hale düşmüşüm
(Ayak üstü irticalen yazılmıştır)