Düştünüz
Unuttuğum sokak isimleri gibi yüzünüz... Kırık, eski ve yorgun... Taşlarını ezberlediğim çocukluk bahçemizde yıllar sonra birini düşleyeceğimi nereden bilebilirdim.Anılara teslim bir yürekte,nice akıp giden zamanlar var,
duraksız....
nazlı bir düş gibisiniz
avuçlasam kaybolacak gibi
uzakta
ama içimde büyüyen.
sevsem kimseye kısmet olmaz bir masala dönüşürdünüz
tutsam
ellerimin esaretine dönüşürsünüz,
tutkum....
her eylül sabahında
sarı bir yaprağa tutunurum
sıtmalı üşümüşlükler düşer senden içime
kendime giderim
kendime
sapağına düşerim yılların
yüzüme çizgiler düşer
baktığım aynalar benden söz eder
kimsesiz bir yetim düşer içime
saçları haziran olur
yanarım...
-imgeler titrek bir mum alevi
dibini ışıtmaz şiirler kuşanırım...-
öylesine,
sefil düşlerden sıyrılmış
bir delikanlı kesilirim
söz veririm kendime
sıyrılamam...
-ellerim yonca kokusu
ellerim toprak bulaşığı...-
taşlardan yüzünü silemem...
Yine güzel bir şiir ve hüzün... Kutlarım çok...