Düşümdeki Yol

Son günlerin
Son şiirleri bunlar
Yakında yolculuk var
İki yol var önümde
Kasımın son gününde
Biri dümdüz diğerinde yokuş var
Arkamda yaşanmış hatıralar
İki yöne de gitmeye cesaret var yüreğimde
Davetiye yok elimde
Tüm sevdiklerim arkamda
Sevdalarım, sevda çektiklerim yok
Tüm kâinatın sahibi, tek dayanağım
Açtım ellerimi yalvarırım Allah'ım
Umudum hangi yolda
Oturdum yolun çatalına, ortaya
Gözlerimi diktim yola
Solumda düzlük
Sağımda yokuş
İki yol, iki işaret, iki tabela
Sevgiye gider
Ama yüreğim gitmez
Dizlerim toprakta
Ellerim semada
Gözlerim yokuşlu yolda
Dağlarda
Kapandı gözlerim, aynı yönde
Bir kartal dağın doruğunda
Kartalın üzerinde sen Mavi Melek
Sanki beni o yöne çağırıyor
Bana gel diyorsun
Aralanıyor gözlerim
Aynı dorukta bir kartal
Düşüyorum yokuşlu yola
Kaç tepe kaç doruk aştım
Yola çıktığımdan beri
Ayaklarım şişti
Azığım suyum yok
Mavi bir umudum var
Doğduğumdan beri
Güneş batmakta önümdeki tepeden
Dudaklarım çatladı susuzluktan
Kırmızıya gidiyorum, batıya huzura

Yüreğimdeki mavi umudumla
Bir mızrak boyu kaldı güneş batmaya
Bir dilek tuttum doğa anaya
Yağmur istedim, bir su damlası
Dudaklarımı onaracak
Yüreğimi ferahlatacak
Bir tek bulut yok
Dalı oynatacak yel yok
Nasıl yağsın yağmur
Geceyi geçireceğim barınak
Ormanda bir ağaç kovuğu
Kuru yapraklardan yatak
Güneş başını gösterene dek
Orman meyvelerinden yiyecek
Bu gece uzun geçecek
Ne zormuş sevdaya gitmek

Yapraklardan yatak ve yorgan yaptım
Yorgunluktan uyumuşum
Mavi melek geldi düşüme
Yaprak atıyordu üstüme
Bir güneşli yolun kaldı önünde
Kalktığında suyun ağacın önünde
Erkenden düş yola
Ulaştığında su dolu bir yere
Orada bekle güneş gittiğinde
Kırmızı bir kuş konacak üstüne
O kuşu yakalarsan umudun onda
Bir gök gürültüsü ile gitti mavi meleğim
Aniden yağmur bastırdı
O kadar yanarken içim
Çıkamadım yağmura
Kana kana su içemedim
Yandı durdu yüreğim
Bir gece geçti yarı uykulu
Güneş çıkmadan önce uyandım
Ağacın önünde ağaç kabuğunda su
İçtim kana kana çıktım yola
Yürüdüm durdum bütün gün
Su dolu göle geldim
Yorgunluktan ölecek gibiydim
Sırt üstü uzandım toprağa
Gözlerimi açamıyordum
Minicik bir kuş uçuyordu tepemde
Pat diye düştü üstüme
Aldım elime yüreği küt küt atıyordu
Gözlerini dikmiş bana bakıyordu
Gözümü diktim gözüne optüm
Kırmızı kuş kayboldu
Avucumun içinde bir su damlası oldu
Gözlerim doldu yaş oldu düştü avucuma
Avucumdaki damlayla birleşti
Buharlaştı
Rengârenk yapraklarla kaplı
Güzel bir bayana dönüştü
Senin yüreğinin yeni üyesiyim dedi
Yanağımı öptü
Çarpıldım kendime geldim
Bir baktım ki aynı yerdeyim
Daha yolun başında
Dizlerim toprakta
Ellerim semada,
Kendim dünyada, yüreğim düşlerde
Anladım ki bu hayat hep düş
Yaşananlar düş
Peki, gerçek nerde
Yola gideceğim bayram sonrası
Nedir bu her gece yolculuk rüyası
Hayra mı? Yormalı şerre mi?
Ormana mı gitmeli şehre mi?
Yola çıkmalı mı?
Yol açık mı?
Yol açık
Yol

1.12.2008

10 Mayıs 2009 186 şiiri var.
Yorumlar (6)
  • 15 yıl önce

    doğru yol gittiğin yoldur anıların, yaşanmışların ittiği yoldur. gönlün arzuladığı mantığın bittiği yoldur.

    güzel şiirin için tebrikler... saygımla...

  • 15 yıl önce

    Bu kadar tasalanma şair, bütün yollar Roma'ya çıkar. Kutluyorum. Nicelerine.

  • 15 yıl önce

    düşünüzdeki yol aydınlık olsun dilerim...

    çok güzeldi .. tebrik çok..

    sevgiyle...

  • 15 yıl önce

    üstat yine değişik bir haz verdi şiirin.. kendi tarzı olan bir şairsin sadece bu bile tebrik sebebi.. kutlarım👍👍👍

  • 15 yıl önce

    Daha yolun başında Dizlerim toprakta Ellerim semada, Kendim dünyada, yüreğim düşlerde Anladım ki bu hayat hep düş Yaşananlar düş Peki, gerçek nerde

    güzel bir soruydu🤐

    tebriklerim kalsın sayfanızda

    veysel bey.

    👍👍👍👍