Düşüş
Penceresiz evin duvarına yasladım sırtımı
Dışarıdaydım hala...
Gökyüzünün sınırlarını aralıyordu gözlerim
Bulutları hiçbir şeye benzetemedim yine
İçimdeki korku hala
O kadar netti...
Topraktan merdivenleri vardı evin
Ve adeta fil geçecek kadar büyük olan kapısı
Hala sapasağlam...
Basamaklarını saydı dikkatli gözlerim
O sayıyı unutamadım hala
Hanedeki kişi kadar
O kadar isabetli...
Sessizlik sarmış duvarlarını evin
Odaların dili olsa neler anlatacak
Konuşacaklar hala...
Yerdeki halıyı tanıdı gözlerim
Üzerimde hiç kimse yürümeyecek artık
Diyen korkusunu beraber yendik...
O kadar sağlam bastım ki
Korkularımız toz duman oldu
Paylaştık desenlerimizi
O kadar güçlü...
Çok yoruldum artık taşımıyor kollarımı
Hala zayıf bedenim...
Ninni sesleri kulağımda çalıyor
Beşiğimi arıyor uykulu gözlerim
Yoktu yerinde,yeri bom boş!
GÖZYAŞLARIMLA DOLDU YİNE GÖZLERİM
Uyusam böylece uyanırmıydım
Her zaman ki yerimden kalkıp
Koşardım atlardım kollarına
Sarsan keşke yine beni
O kadar sıcak ve kuvvetli...
Güzel bir şiir daha okudum tebrikler..