Duvar
Ne zaman mutsuz olsam
bu duvar üzerime çöküyor
elleri dirsekleri çenemi delecek
haddinden fazla yağmur taşımışım gözlerime
hangi kalabalığa girsem yalnızım
sen beni düşünme ben seni öyle çok
düşünüyorum ki bazen yüzüm kadar sarıdır
içimde çürüyen badem çiçekleri
ve düşünüyorum
ne zaman mutsuz olsam bu nasıl
yitirmek üzereyim kalbimi
derinden bir ah saplanmış ki üç bin küsür
yaşında
delidir biraz samimi buluyorum
yüreğimi sen anla
tadı kaçıyor yaşamın ben her zaman böyle
şair sevmez şiir gibi eksik bir tarafım
solumu dönsem kendime rastlasam
sana rastlasam daha üzülmemiş bir şehirde
ve ölsem karnımda üç bin küsür yaşında bir jilet
aşkından körelmiş bir şarkı açılsın
çünkü zaman aksada sen hep kalırsın