Duy Beni
Duy beni
çünkü bu şehrin
yok ağzımdan çıkanları duyacak kulağı
hüzünbaz bir ritim çullanıyor üzerime
gözlerimin içi terliyor ağladım sanıyorlar
zira bulutlar da yükünü kaldıramayınca ağlar
karşılığı yok hiçbir dilde bazı hislerin
sessizliğin sırtına yaslayıp yüzümü
hasretini karalıyorum boş sayfalarına gönlümün
ne kadar yanmak gerekiyorsa
o kadar burnumda tütüyorsun dumansız
ne genzimden kokun gidiyor
ne de unutuyorum sesinin tınısını kulağımdan.
Duy beni
dizi dermansız bekleyişlerimden sesleniyorum
kirpiklerimde üşüyorsun ince ince
eksile eksile biriktiriyorum birşeylerini
hiç unutmuyorum gülüşünün rengini
senden başkası nasıl sevilir bilmiyorum
bir yumruk gibi boğazıma oturuyor yokluğun
dudaklarım çatlıyor susuzluğuna
öpüşünden sonra sürüyorum hep merhemi
suç ortağısın ertelenmiş ne varsa ortalığa saçmanın
harflerini giydiriyorum sızısında vakitlerin
saramadığım hangi yaram varsa saklıyorum
incitmemek dersi buralarda sayılmıyor müfredattan.
Duy beni
sanadır en büyük geç kalmışlığım anla
bazen ömürden yoruluyor yürek
ben senin her bir saniyene dokunuyorum usulca
saçlarına uzanıyorum ellerimin nasibiyle
dipsiz kuyulardan çıkarıyorum umudumu
sevdanın hangi rengiysen ona bürünüyorum
ne çok susuyorum oysa öperken yüreğinden
ben her mektubun sonunu ‘’seni seviyorum’’ notuyla bitiriyorum
hiçbir fotoğraf karesine sığmıyorken bakışın
sana bakmak yaralarıma dikiş atmaktır biliyorum
yeryüzü biliyorum sesin tebessümünü
çünkü habersizsin ‘’Yaryüzü’’ adlı ülke kurduğumdan.
Duy beni
kalbimin kuşu yapıp kanadından öpüyorum seni
farkında olmuyorsun ömrümü denklediğimden
şiir şiir denize dökülüyor soluğum
seni sevmekten geçiyor bütün kesişen susuşum
en çok suya vurgunken susuzluğum
gemileri başının üstünde taşıyan deniz yorgunluğuyum
kıyısından bakıyorum bütün mümkünlerin
geceye yıldız ayıklıyorum
çiçek açmayı bekliyorum güneşinde
şiirler biriktiriyor kalbimin ritmi
içimdeki sıladan sesleniyorum çığlık çığlık
hayata yaslanıyorum hep yüreğinin yamacından.
Duy beni
yarın olmadan yarınlara inanmayı seviyorum sende
çıkmaz sokaklarda duvardan duvara atlamayı
uzağıyım senden gayrı ne varsa
kelimelerim düğümleniyor bağırışlarımda
bir çağ kapanıyor bir nefeslik ömrüme
dili yok gidenlerin fotoğraflarının
sesini sonuna kadar açıyorum sevdiğim bütün şarkıların
eskimiş öykülerin yüzüne fısıldıyorum
aynı hüzne uyanıyorum her sabah
avuçlarımın arasında kaybediyorum yüzümü
oysa bu kaçıncı sağ çıkışım yangınlardan.
Duy beni,
yaşadıkça seni, kimseyle ölemiyorum fazladan.!
Yüreğine sağlık üstadım kaleminizi kutluyorum anlam dolu harika bir serbest şiir okudum kaleminiz daim olsun inşallah tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim Allah’a emanet olunuz esen kalınız