Duydum ki
Bir telefon geldi
O öldü dediler
Ne çığlıklar ne ağıtlar yakiliyormuş ardından.
Öksüz kalmış yavruları her biri kırkından sonra.
Akrep ölmüş çiyanlar düşmüş feryada!
Üzülmedim değil üzülemedim aslında .
Şöyle bir baktım geride kalanlara.
Benim her gün öldüğüm o evde
Bana kimse böyle üzülmemişti.
Kahkahalarıyla hayat onlara güzeldi.
Ölümleri bile bana acılarımı tazelediyse
Kahretsin ahirleri gelsin
Şiirlerimi yaktılar
Yollarımı bağladılar
Yillarimi gasp ettiler
Hayatıma tecavüz!
Ben hiç bu hallerde bile
Kimseye aratıp
Canlarını sıkamamışken
Şimdi bu hayattan
Ektikleri zulmün ekinlerini biçmeden gitmesi
Olacak iş değilken olmuş!
Ne diyorsun dedim
Demek ...ölmüş...
Benim için de ne pollyanna kaldı
ne de külkedisi masalları
O kadar duydumki onların o bed sesini
Kulaklarımdan zarlarını yırtarak çaldılar annemin güzel ninnilerini.
Ne olumu bırakmışlar yıllarca ne de dirimi
Kan sürmüşler kalemime
O bile yazamamış ettiklerini
Ağzımda kilit gözümde bağ
Kör ebe oynadım ben yıllarca
Her tuttuğum dikenli tel gibiydi
Tuttum mu acısını mi yuttuğum belli değil
Olmuş şimdi
Ben bu cenazeye katılamam ki
Onlar benim evvelimi ahirimi
Gençliğimi her halimi....
Kollarımı bacaklarımı kırarcasına
Ruhumu bedenimi yırtarcasına
Beni bir dünyada yaşamaya
Hasret birakircasina çaresiz kılmışlar
......
Bir zaman gelmiş çok şükür etmişken
Mucizemi bulmuş hayata dönmüşken
Ölmüş ölmemiş
hiç duyasım
Biledim
Benim bu cenazeye gidesim gelmedi şimdi!