Duydun mu Sesimi
Serinledin mi?
Düşünürken kâinatın içinde bir sümbül
Gül selam verince bi!
Titredin mi? Ah o kanadı kırık kumrunun, atmaca çırpınışları.
Siktiri çekerdim de,
işte.
Salavat ve ardından selası.
Sen hiç uyudun mu?
Esrik
Camekân içinde
Gölgesiz
Ve eksik.
–koskocaman bir vücut ile koskocaman bir ömre koskocaman bir yağmur damlası içinde
küçük bir
O küçücük bir, hediye.
O Bir umut, hissetin mi?
Rüya gördün mü? Toprak atılırken
Kahverengi noktalar
Mevsim sonbahar
kışa ayaz
Avaz avaz!!
Bir keskin çığlıktır ki o. Kıtlıktan doğan
Tuz dolu genzi ile akan. bir nesli zamanın o elle tutulur hali,
her hali ile bulunamayan.
---
Terledin mi?
Atmosfer adaletin coğrafi yer çekimi, doğumu, sosyalitesi-
+Sigorta bedeli!
onurun değil de var olduğu kadar özr-ü samimiyetimiz de olması gerekir iken,
Yakamızda hep kırmızı parmak izleri.
Kuşun kurşun olduğu yerde
Özümüz avuçlarımızda
Bazen değil hiç havaya bakmamamız lazım.
-utandım.
-ayaklarımız ve vardıklarımız- ya gidenler.
Böbreğin üşümesi yetim ciğerinin bir faniye daha kurban edilmesi
Ya yok ettiklerimiz.
Bakışlarımız mesela, hangi çıkmaz sokaklara emanet ettiğimizi dahi bilmediğimiz.
Sıhhatten zifiri hülyalara bu hızlı geçiş.
Yetişemediklerimiz var ve koparılanlar.
Hüzün mutluluğun gözyaşı arkadaşı
Be insaf!
Zulüm var.
---
-deprem ayakta dura bilmek güdüsünün en akılda kalır sanatsal ifadesi.
Yel yarılır kanımızdaki ıslık söner
-ve teselliyet.
Bir ıslık Fişuu ufv! Sekerek kemiklerimizden
Ya esarete ya! ..
Susuyorum.
----
Tanrı’ esaretinden yokuşluyorum bu yolu.
Yoksa başımda çaput göğsümde kaptan sikimde heye!
Heye
Can. Dalgalarında.
Mutlak emirlerini bekliyordum. Çarpışlarını kaza ile olsa da
sevdaya
---
Güneş kurutur su ıslatır. Doğum vardır
Kadın toprak su ve ateş
Ölüm vardır be! Erkek,
ya olmasa Havva. Ölüm vardır bile doğmadan daha!
--
Hayal vardır dedin ya. Kurabilmek en yakın ya da en uzak
Bence sevmek
3 duvar
Bir kapı
Bir gök vardır önce.
Sırtımız ölüme yakın.
-korktun mu? -özgürlük
Müjdelenen bir hikâyenin
Tam ortasında
kılmak, akrebi yelkovamayanın önünde
arkasında, barışında
geleceğe panzehir vaat etmek yerine
döneceği ve yahut dönemeyeceği yerlere
sen ulaşa bildin mi?
toplumun kahroluşlarında, parçalana parçalana, kömür kokusu,
is
duman ve mars. Bir hücre birkaç iz.
Hava soğuk
sen yalnız
ben yalnız.
sen hiç çarptın mı? (Sensizliğe)
En çok bu maceraların bu tren altı
yok oluşlarında el ele tutuşmayı özledim. Vuslata fikir.
Ki bu şahsiyetten tüm emire lisan-ı vacip ile arz etmesi ‘eğer’lerini
Çünkü ve keşkelerini.
Etki olarak bir minnacık şimşek çarpması en ütopik hakkın yöneticisine ait ise
Aklın, vicdanın
Ahh bu feryat figanı
Dinledin mi?
monarşik yapının laf ebesi dilimi keseyim mi? Ya hokkabaz cüce
Ya isa ya Muhammet
Ya yüce!
Az ilerimizde.
Bile o nu tat almaya doyursak
yeter bu gün doğumuna da.
Ahiret; teslim demektir Zaten,
-Ede !
Şiir dediğin böyle olur ince ince dokunur kalemden yüreğe çok çok beğendim Serdar bey içten tebrik ve takdirlerimle