Duygu Değişkenliği
Sevgili boğazının,
tam üstünde
ömrüm yettiğince oturup,
organlarım alev alana kadar çay içip,
martılar senle ben gibi,
ortadan ikiye ayrılana kadar
binlerce simit atmak isterdim.
Çünkü duygularımın bu değişkenliğine
sol katip meleğinin kitabına işlediğim,
bu güzide katliamlarla,
sesimi nadide kalbine duyurmayı hedefledim.
Hedefimdeki mutluluğa doğru
çabuk ulaşabilmek için,
elimden gelip kalbime gidenleri
sonuna kadar yaptım.
Bu esnada önüme sivri taşlar koydular,
üstüne basarak karşıdan karşıya
rahatça geçebileyim diye.
Sahte okeyden oluşan bir yardıma
tüm kalbimle inanıp ulaştığımı sandım,
içinde hiç var olmamış sevgiye.
Ancak farklı dillerden bahsediyorduk,
her dakika ve her cümlede.
İkimizin kalbi ve dili senceyi dökemedi,
aklımızdan başlayıp vücudumuzdan içeri.
Bu yüzden hiç bir zaman
dediğin dedik olmadı, edebiyatımız.
Ve ayrı yataklarda farklı şekillerdeydi,
edebi yatışımız.