Duymadım

Anlamadım o şarkının son mısrasını
İsyanım vardı serde
Tamburi son oktavı vururken tele

Oysa sessizdi
Salaş meyhane,
Ruhumu biçiyordum
Ziyan hasatlarda, orağı böğre vurup cellât misali

Yürek kanatıyordum
Kudurmuş nehirler gibi.


Yok, ağlamıyordum
Ağlamıyorum ben babam öldüğünden beri

Musallada bıraktım
En son gözlerimden düşeni.

Hıçkırık değildi
O şarkının son mısrasını içen
Ya da yenirakının eski kadehi


Duymadım
İsyanım vardı serde
Günah tohumları ekiyordum gökyüzüne

Küfrediyordum
Doğuma
Doğurana.


Oysa benim şarkımdı
İçi geçmiş kadının
Zoraki , nefesinde dolanan ezgi

Ümüğüne avuçlarım basmış gibi okumasa
Anlardım, zevksiz sevişmelerin pavyon saçlı kadını

Duymadım...

Oysa tutukluydu nefesim
O son mısrada

İçim mi geçti ne
Hayata mı uyudum o anda

Uyunmasa idim keşke,

Orada kurulsaydı
Yemek artığı tahta masadan musalla

Helalleşirdik
Helalsizlerle
Helallik almadan

Göçüp giderdik işte
Nefesimizde bir ton nikotinle.



Duymadım...

Oysa benim şarkımdı
İçi geçmiş kadının hançeresinde biriken
Zoraki dillenen

Sustursaydı içimde ki velveleyi
Feri yitmiş gözlerine bakarken dinlerdim,

O ezginin
Son cümlesini.



İçine etti ruhu gibi
Hem şarkının
Hem kadehte kalan öküzgözü şarabın.

10 Mart 2012 941 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar