Eflatun
Çileli hırka
Desenli bir ayaz karanlığı yırtan
...
Yırtık sayfaların tohum bırakan sandığı
buğulu şafakla atlanır
Taşınır çocuklar suların kekik kokan sesiyle
Kulağımda çadırvan ıslıklar
Hüzünlü alfabenin kızıl kuşları
Külliyat makamıyla zamanı geçirir parmaklarıma
Ölgün yeşille aralanan perdelerin dudağıma düş biçen göğü
Ay salkımlı secde
Derinleşen uçurumların üzüm gülmesi
çığlığın kırılgan ağacında
Hareli rüzgarın gözüme seyiren durağı
ve
Buzdanlığı siyahı topukların
Alacalı düşlerin sahipsiz dişlerinde
Çocuklar ürkek
Ürkek sarılmalar
Ki,
Eflatun dağlı gecenin belinde ırmak
Gün boyu su taşır masalların iklim penceresine
Derinleşen uçurumların sessizliği kuşatan saati
Azgın dil ve
Yakınmaların yırtığı
Aşk kızılı yokuşların ağrılı teninde inci arifesi
Söz!
Doğacak yollar
.......