Eftelya
bir ihtiyar
sigara tüttürür
maziye tutkulu adam
ve bir gözü uykuda
diğeri uyandığında
ahşap pencereler karşısında
bir koltuk, bir ihtiyar adam yıpranmış
ve kederin çizgileri yüzünde belirgin
köşede, kıyıda loş melodiler
nostaljik bir nağme
şafağı karşılar, mehtap diz çökmüş
mandalina kasaları üzerinde
tuhaf siyah beyaz ayna
yığmış küflü kitap ve resimleri
kiraz ağacından masaya
ve eskimiş dolap içinde kıyafetler
naftalin kokusu sarmış her yeri
mandolin ve keman asılı duvarda
duvar kağıtları nota desenli
paslanmış bir gramofon vazgeçilmezi
bunamış ihtiyar adam
bir balık can çekişiyor, suya mahkum
susuz kalmış akvaryum içinde
tek dostu bir gözü kör kedi
kapılar kilitli, açılınca gıcırdıyor
metal bir melodi
sağır olabilirdi insan
gayrı ihtiyar adam, kalk ayağa
çek içine dolu, dolu
olmayan havanın oksijenini
ölü okyanus misali
balkonda rengarenk karanfiller art arda dizili
sigara yaşam, hatıralar duman
haykır, haykır, katran dumanı göğe
dertlerin uçup gitsin
hayran olduğun mavi okyanusun üzerinde
bir sandal misali hür ve gamsız
yelken aç, kovala martıları
peşinde mehtap ve zaman
pencereleri kapat
aç kapıları ve uzaklaş
elinde asa, dilinde Eftelya...
Suskun//