Eğer
onlara inanmak tükendiğinde
ölürmüş periler...
portakal çiçekleri açan
geniş
yekpare göğünde
yıldız şeritleri
koru kentini
kendini
surların turuncu
dudaklarımın kapı aralığı
seni bekleyen
eni boyu sağanak zamanı
dudaklarım
martıların sığınamayacağı
yorgun liman
kiremit boyası dudaklarım
seni öpememekten
geçer mi üzerimizden
Istanbul mahlaslı trenler
düşündükçe
bir hoş oluyor içim
ikimizken
işçi bayramları yeşeriyor ufkumuzda
birimizken kepenkleri iner ellerimin
neden
kanatlarını tıktın öyle
ufacık bavula
neden
ışığın, dolabın en kuytu köşesinde
"yaşamak" cambaz numarası
artık senin için
oysa hala ben sana inanırken
..imgeler telaffuz ediyordu uyarılmaları tabii ki ılındırılmıştı mısralar şiiri yıkamadan önce çok güzeldi 'eğer' tebrikler...