Eğri Kırılmış Kalem
peki git o zaman...ben dünü oyalarım...balıkçı kazağıma
bırak denizi iskele kalsın,eski ikili ocakta...bir gemim
olur belki çekerim...ısınır çokluğum,yokluğunla
kıyı su yorgunu,
boğaza düğümlenen gecede
tebessüm yaşlanmış
tevekkül aheste
cümle kapısında kilit söz
dilde sükut orucu dilbeste
olanca gürültülü gök
çocuksuz salıncaklar sallıyor rüzgar,
nereden estiyse
göz kapağı bağdaş...sabaha çok olacak hep
su topluyor dünün teni
omuzlarında gece
yağmur alabildiğine
saçak altlarında gün ahı
suskun düetin
su serpmiyor damlalar,
sıkıntısına için
dama atılası pabuçsuzluk,
yalın ayak yürüyor sessizce
adını beyhude koydum...sensizlik okuyacak
kulağına ezanı
hayra yorulacak yanı yok
ateşte yakılan okunmuş tuzun
gün çoktan seçmeli
elde eskimiş geçer akçe
hattat elinde
eğri kırılmış kalem
sevda yazısı
us turası
kararsız zamanın gidişi
diklenmek uzak ihtimal
bir mümkün
ve bir beyhude
şansa bırakmamakta anlaşıyor işi
suadiyearalıkikibinonsekiz
yine kaleminizden ustaça yazılmış bir şiir dökülmüş ak sayfalara .
tekbir ederim Demir hocam yüreğinize sağlık .