Ekim
ekim yaklaşıyor
eylül teğet geçmekte ömre...
bir şair suskularından sıyrılıyor
avaz avaz şiirlere düşüyor ömür
şiir suskulardan geçiyor.
nehirler gibi
kıvrım kıvrım yataklardan
geçit vermez dağlardan geçiyor
çakıl taşlarıyla oynaşarak.
yine efkâr düşmüş ormana
kuşlar ıslık ıslık
ve de ıslak
kanatlarında gök yüzünü taşıyor
göçler ki;
her yürek kuş misali
diyarlar dolaşıyor
-yine ekim geliyor
eylülle sarmaş dolaş....-
yeryüzü elemli
insanlar düşüyor caddelere
gölgesiz
-ölüm bir adım ötede
herkes umarsız...-
ben hasret dokuyorum tezgahımda
sen özlem oluyorsun desen desen
yine eylül geliyor
-ekime şiirler yazdırmak için....-
ben ozanım diyorum
sazım mızrabından vurgun yemiş
eğik başım...
-ılık ılık melodiler dokuyorum,
tezgahımda şiir ses oluyor...-
(duyuyor musun?)
ekime düşler büyütürüm
ayaz vurur
hasılı
ben her mevsim yeniden ölürüm...
Çok güzeldi. Eylülü gölgede bıraktıracak kadar güzeldi şiir.