Eksik Zaman Dilimlerine Notlar

Eylül;

Sana yorgunluğumun gölgesi düşüyor

yorgunluğum kadar eski kalem ucundan

beyaz kağıtlarda büyümeyi bekleyenler üzerine

oysa her Eylül en güzel sözcüklerle anacaktım

güneşi ve maviyi

kalmasalardı eğer

söyleyemediklerimin özetinde

hürriyetten yoksun


Kasım;

Bana kalanların başka bir tarifi olsaydı diyorum griliklere

ve bekliyorum

başarısız bir devrimin

masum tutsağı gibi

bir umut iki sözcük salınıverir de

bildiğimi düşündüğüm hasretliğinden

katılırlar belki

iç sesimin büyük yanılgısının izlerini yıkamaya çabalayan

iri yağmur tanelerine


Şubat;

Gücüm olsaydı diyorum son kibrit çöpüne

şu son çırayla

bilmediklerimi de tutuştururdum

ateşle yanmasa da

yalancı bir duman eğlerdi üşümüşlüğümü


Mayıs;

Meyve tutan sakız ağaçlarına anlatıyorum seni

sesimin titrekliğine eşlik ediyor

yuva telaşındaki kuşlar

yoluma eşlik etmeyen düşlerim geliyor aklıma

bağlasam diyorum zihnimden bir parça

öteki mevsim göçe duracak

acemi bir kuşun kanadına

belki

belki pencerende kışlar


Haziran;

Bir bankın kırık sırtlığıyla karşılıyorum

gölgeleri yeniden büyütecek gündönümünü

ne yana dönsem

el gibi bakıyor bana şehrin sabitleri

en uzun gecelerde tanışmışlığımızı yok sayarak

kalksam...


/

Hazan yapraklarından mürekkep damıtacağım

yorgunluğum kadar eski kalemim için

uzun gecelerde

eksik zaman dilimlerine notlar düşmek üzere 

05 Ekim 2022 139 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar