El Ele
Benim de,
çocuklarımın da trilyonluk oyuncakları olmadı hiç.
Yalın,
gösterişten uzak bir çocukluktu bizimkisi..
Cam misketlerin türlü renklerinde,
ışıl ışıl gördük hep dünyayı.
Ne kendi üzerimize sıçratıp kirlettik,
ne başkalarını çamurlarla..
Çocuksu oyunlardı..
Yaptığımız çamurdan heykellerin,
kurduğumuz dünyanın içinde aradık hep mutluluğu.
Dağlar yaptık çamurdan.
Hani;
Etekleri her bahar yeşil,
zirvesi beyaz..
Başı hep dimdik,göğe değen..
Ama bir baktık,
çepeçevre kuşattılar etrafımızı,
aralarında biz tutuklu kaldık.
Yolları yoktu,
...........yolları tutulmuştu..
Gökyüzüne diktik gözlerimizi.
Özgürce kanat çırpan kuşları kıskandık..
Yolsuzluğa rağmen,
başları dik,
ihtiyaç duymadan gururla salınmalarını,
o dağları aşmalarını...
Ve;
Kuşlar yaptık çamurdan.
Asmak istedik kendi göğümüze,
birer birer
kanatlarından vurulmuşcasına düşüverdiler yere..
Onları havada tutmaya,
özgürce kanat çırpmalarına yetmedi gücümüz.
Azdık,
belki de bunun için yetemedik...
Dudaklarımızın kenarına takılıp kalsa da tebessümlerimiz..
ben ve çocuklarım;
İşte o çocuksu oyunlarda öğrendik.
insan olmanın,
el ele vermenin gerekliliğini mutlu bir dünya için...
Birileri bizim adımıza aldılar o oyuncakları, birileri bizim adımıza çaldılar... Oyuncaklar da, trilyonlar da emin ellerde şairim. Ne yazık ki çocuklarımız oyuncaksız büyüyecekler. Kutluyorum sorgulayan dizelerinizi. Nice paylaşımlara...
tebrikler kaleminiz daim olsun
👍👍👍
Mutlu Yıllar abi, "elele"
👍👍👍👍 çınar göle... içten gelen ,dostane dizelerdi sanki... tebrikler, hayırlı seneler...👍👍👍