El Ele
(Nilüfer - Haram Geceler Eşliğinde Okunması Tavsiye Olunur)
Bazı yürekler bembeyazdır,
Geceleri aydınlatıp,
Bir deniz gibi dalga dalga,
Başka bedenlere can olmak için.
Eller ise siyah ve beyaz,
Fakir oğlan, zengin kız,
Kuru ekmeğe, şatobiryan,
Bir de şiire açız.
El ele tutuşmak mı?
İnsan tutunur hayata...
Yaşamak, bir sevinç olur başlı başına.
Sonsuza dek yürümek, çöl mü bırakırmış ardında?
Dört bir tarafa giderken,
İçinden geldiği gibi,
Dökülmez sonsuzluk ve gerçek,
Elden de bir şey gelmez.
Bazı şeylerin anî olması mubahtır,
Tıpkı yıldırım aşkları gibi,
Nasılı 'hiç' belli olmadan,
Ayrılıklara da hazırlıklı olmalıdır insan.
Çat kapı sonsuzluk dikilir ocağına,
?Sarılmaz' yaraların oluverir.
El salla ve aç avuçlarını yukarıya,
El ele'me zamanına küçültülmüş bir merhaba.
Yalnızlık zor bir bulmacadır o vakit,
Gökyüzü sahnesi ışıksız, perdeli.
Her yıldız düşer de gözden,
Doymazsın ağlamaya.
Aklına gelen baş tacın,
Yerin dibine girmiş olabilir mi?
Bu pişmanlık,
Yakışıklı bir işkence eder aşkı.
'Öyle bir uyumuşum ki,
Tüm düşleri gördüm.'
Özetler aldatılmışlığını,
Aşk sandığın alev alevdir.
Mutluluğun sesi uzaktan boş gelir,
Hoş(,) anılar kırbaç, zehir,
Acının tokluğuna alışırsın,
Boş verip, yine boş verilirsin...
Bazıları el ele tutuşur,
Her biri, senin yalnızlığını kanıtlar,
Aşk okyanusları, gökten damlar,
Yıldızsız, gün yüzü görmez saatler.
Eller ne bilsin aşkı,
Yüzükler ne bilsin,
Her iş bir gün biter,
Bu iş'kence nasıl bitsin?
Bazıları yürekten tutuşur,
Sarılıp karanlığa
Koca bir cehennem yakar gibi,
Bazıları yürek yüreğe tutuşur.
| 14 Ağustos 2012 Salı 01:45 |
Bazıları yürekten tutuşur, Sarılıp karanlığa Koca bir cehennem yakar gibi, Bazıları yürek yüreğe tutuşur.
Final , yaradanın ayeti gibiydi .... tutulup kaldım... gerçeği imleyen yürek sesine.
Engin saygılarımla tebrik ederim gönül güzelliğinizi.