El-semi
Hiçbir araç gerece, zamana ve mekâna,
İhtiyaç hissetmeden işitene duyana,
Her varlığın sesini, her anı ve her demi,
Gizli açık olanı idrak edendir semi.
O sınırsız dilleri, sayısız nefesleri,
Fısıldasalar bile nihayetsiz sesleri.
O her şende hazırdır, insiz, çık sız, git, gel siz,
Aynı anda hepsini, işitendir engelsiz.
Her canlıya değişik, istidatlar koymakta,
O halde işitenler, konuşmakta, duymakta.
Bazıları vardır ki, sesi nida sanırlar,
Gerçeğini bilmeden, suretinde kalırlar.
Kelamın bir ruhu var, bu onun manasıdır,
O manayı bilmeyen, lafızda kalasıdır.
'İşittik dediler, hâlbuki işitmediler'
Duymuş olmakla onlar, sanki sağır gibiler.
'Allah katında olan canlıların kötüsü,
Düşünmeyen sağırlar, dilsizlerin hepisi'
Bazıları kelamı, anlayarak işitir,
Bunlar Hakkın işitip, görmesi gibidir.
Arif işitip anlar, onunla amel eder,
Cahil duyar anlamaz, yanlış yollara gider.
İnsanlar genellikle, nefsi ile konuşur,
Fakat nefsini bilen, Rabbi ile buluşur.
Nefis, kulak sahibi, olması nedeniyle,
Bunda sağırlık yoktur, cismani bedeniyle.
Özden gelen seslere, birçok kulaklar sağır,
Vicdanlarda hissedip, duymak bedeli ağır.
Vicdana gelen sesin, hükmüne uymak gerek,
Kıvrılıp kaçıyorsa, vicdan değil engerek.
İşine gelmeyeni, kimse duymak istemez,
Hakkı Hakla bilenler, kulağını kitlemez.
Evrendeki her şeyden, gelir ilahi sesler,
Baş kulağından girip, can kulağını besler.
Hakikatin mızrabı, kalpleri titretiyor,
Her fasılda aşk ile ruhlara haz veriyor.
Anlamanın yarısı, yürekten duyabilmek,
O İlahi çağrının, ritmine uyabilmek.
Diğer yarısı ise, irfaniyet işidir,
Onlar ki ariflerdir, Hakla Hakkı işitir.
Davul işe başlarsa, sazendeler duyulmaz,
Onca hoş sedaların, ahengine uyulmaz.
Bu bağlamda nefisler, anladığını söyler,
Güzel olan Allah'ım, inşallah güzel eyler.
18.02.2012