Elde Var Hüzün
Oldum olası böyleyim ben;
Hep bir yanım eksik dünden,
Her bir tarafım yara bere,
Sığdıramadıklarım var eski defterlere,
Gücüm yok söylenmemiş kelimeleri duymaya,
Ne menem şeymiş yüzümdeki çizgilerle,
Aynalardaki korkak siluetin arkasına saklanmak,
Delilikten eser kalmadı gam yüklü bağımda,
Dilimi de tutamadım bunca zaman,
Hayatı da bir ucundan azıcık da olsa..
Kendime yaslanasım var ama,
Bekleyenim de yok ki akşamın figanında,
Taş kesilen ellerimi kirleten bi yalnızlık,
Biten zamanlarımda kifayetsiz ayrık otları...
En büyük zaafımdı,
Zaafı olmak gözlerinin,
Bir nevi sığındığım özgürlük limanı,
Acının seyir defterine kayıtlıyım,
Gri bir öğleden sonraya yol veriyor zaman,
Yüklemi olmayan her cümle gücüme gitti,
Öznesini uğurladığım her satırda acıttı battıkça,
Taşa çevirdi yüreğimi lütuf saydıklarım,
Yazan kalemim şahit ertelenen umutlara,
Tüm duruşmalar mahkum eder makus kederimi,
Çalan her müzik hayatımın arka planında,
İzlediğim tüm filmlerde başroldeyim sanki,
Sanırsın yıkılanların kalesi..
Olmamışların gönlünde barınamadım,
Vedaları daha iyi anlatan birisini hiç bulamadım,
Klaksonlar çalar ruhumun derinliklerinde,
Gidenler uslanır mı diye sordum hep kendime,
Gül suyuna batırdığım kopkoyu gecelerde,
Defalarca, defalarca...
Sararmış hayallerime yine çizik attım bugün,
Heybemdeki kuytularda seni sayıkladı can özüm,
Sözleştiğim baharlarıma çoktan çöktü güzün,
Darıldığım aynalara yansıdı sükunetli yüzün,
Sustuklarımın ertesinde elde var hüzün...
Nacizane fikrim; şiir yazmak da bir nevi kendine yaslanmak aslında. Şiir olsun, başka türden bir yazı olsun, onları yazarken genelde en baş amacımız içimizdeki zehri dökmek, rahatlamak değil mi zaten? Yazarak terapi yapıyoruz kendimize aslında.
Çok güzel bir şiirdi. Kaleminize sağlık...
Seven insanların yüreği taş olmaz. Olsa olsa ayetteki bereketli taşlara benzer.
Çünkü, unutmayın, öyle kayalar var ki içinden ırmaklar fışkırır; ve öylesi de var ki yarıldığında içinden su çıkar; bazısı da Allah korkusuyla (yerinden kopup) aşağı yuvarlanır. Bakara 74. ayet meali - Muhammet Esed.
Olmamışların gönlünde barınamadım, mısrası şiirinizi özetliyor aslında. Hamla pişmiş iç içe barınamaz. Hüzünlü görünse de şiir, gerek fotoğrafla, gerekse de aralardaki mısralarla kendisini papatya dolu baharlara hazırlamış bile. Papatya mevsimi güz ve kıştan sonra bekletmeden gelendir çünkü. Tebrik diyorum Murat bey. Güzeldi şiiriniz. Kaleminiz daim olsun.