Elif Duruşlum (3)
Elif duruşlum!
Yağmur bakışlım;
Tebriz gecesi gözlerini aldın ya benden;
Kapandı gökyüzüne açılan pencerem
Döküldü ay ışığı kristal kadehinden
Bütün yıldızlar bir bir kaydı gök kubbenin ellerinden
Kuzey yıldızı yerini yadırgadı
Ne geçip giden hilal var artık, ne ağaran tan yeli
Tutuldu Semerkant'tan doğan güneş, sabahlar öksüz kaldı
Nurundan sıyrıldı ruhum
Küfesinde ağıtlar var...
Kandilli bulvarlarında uçuşur yarasalar
Şimdi aralansa bulutlar bin tane güneş doğsa,
Ne yazar!
Ah
Yüzü nakışlım!
Oya bakışlım!
Sırtını döndün ya birden
Çalındı dudaklarımın pembesi çizgilerinden
Döküldü gülüşlerim gamzelerimden
Söndü gözlerimdeki mavi ışık
Düştü bakışlarım bebeklerinden
Bir bir kırıldı umutlarım , henüz filizlenmeden
Kesildi başımdaki kavak yelleri.
Elim yüreğimde, yüreğim ellerimde seni beklerken
Kapandı vuslata çıkan yollar,
hasrete açıldı seherde bütün kapılar.
Bağbozumu başladi gönül evimde
Goncasında kurudu yaseminler ,sardunyalar
Şimdi
Bir anda tüm kainat lalezara dönüşse
Ne yazar!
Ah
Deniz gözlüm!
Kays bakışlım!
Sırtını döndün ya;
Yaşlandı yüreğimdeki küçük kız bir gecede,
Zifir siyah saçlarında, ak güvercinler yavrular
Süt kokan nefesinde ahlar
Dilinde ağıtlar, ellerinde zemheri var...
Şamar yemiş sevinçleri;
Birer yetim gibi duvar diplerinde ağlar.
Şimdi gençliğimi geri verse de aynalar;
Ne yazar!
Ah
Kuyu gözlüm!
Aşk bakışlım!
Sen sırtını döndün ya;
Kesildi yüreğime vuran serin yel
Zarında kıyımlar var
Kapandı hayatın kapıları
Karardı perdeler
Bütün mevsimler kış
Üzerime kar yağar
Üşüyor gözlerim...
Üşüyor karanfiller...
Şimdi sabahın kapısında
Bahar beklese
Ne yazar!
Yanar yürek Elif Elif diye incecikten bir sızıdır Elif senin ahenkli duruşunda ,ırmağa düşen kiraz çiçeğidir Elif senin benden gidişinde.Ağzı fındık burnu kayfe ficanı şekermi balmı gül acem kızıdır senin Elif Elif bakışların...Kutlarım sevgili dost..nicelerine..