Eliften Yalnızlık Çalıyorum
Şakağımda bir namlunun serinliği
Yüreğimden damarlarıma akan bir aşk
Gözümde bir ömrün kırıntıları
Ruhum talan oldu
Her parçası bir uçtan bir uca savruldu
Aşkın ilk cemresi düştü düşeli
Ruhumdan bahar gitti
Yerine hazan geldi
Hicran her dokunduğunda
Öldüm bir martı kanadında
Sarp yokuşları çıkıp
Uçurumlardan düştüm
Bir vapurun gölgesinde kayboldum
Köpürdüm denizin derinliklerinde
Bir adadan bir adaya savruldum
Martılar düştü peşime
Elimi uzatsam dokunabilirdim
Dokunursam uçup gideceklerinden
Tutarsam ölüp gideceklerinden korktum
Belki de kendimden korktum
Ölümü gelinlik gibi taşırken sırtımda
Cehennemi yaşarken içimde
Senin cennetinde kaybolmaktan korktum
Korkular sur gibi dikilirken önümde
Özgürlük bir fetüs gibi doğmayı beklerken
Ben her geçen gün bin defa öldüm
Ve sensiz geçen her gün
Eliften yalnızlık çaldım
Kefareti bir ölümse vuslatın
Bir kelebeğin ömrüne eşitledim seni..
Tesekkur ederim fatih. Bu aralar seslendirme yapamiyorum. Son seslendirmelerimde kotuydu zaten. Ses kayit cihazi siparis ettim gelince cok farkli olacak:-)
çok müthiş bir şiirdi hele ki finali muazzamdı, ben en çok da senin sesinden dinlediğimde bu şiirlerin çok daha anlam kazanacağına inanıyorum. Daim başarılarımla...