Elleri Hamurlu Kadın
yanağı gülkurusu
dudağı kılıç yarası kızıl
gülüşü mısır patlağı
nefesinde karanfiller dölleşir
göğsünde güvercinler yuva yapmış
teni güneş yanığı
ceylanlar su içer gözlerinden
gittikçe yaklaşan yaklaştıkça uzaklaşan
kokladıkca serpilen
dokundukca kaybolan
rüyalarıma tarçın kokularıyla koşan
açlığımı
acılarımı gideren
elleri hamurlu
bereket tanrıçam benim
dokunamam tenine parmaklarım erir
körleşirim en gizemli yerinde senin
konuşamam dudaklarım pul pul olur
kanar yüreğim yanağından süzülen yaşlarda
uzanırım kokunla desenlenmiş kilime
uykulara sığınırım vakitsiz
dalgalanırsın düşümde okyanuslar misali
ufka yelken açar bulutlarla örtüşürüm
dingin bir melodi yayılır sessiz odama
karanlık tünellerin sonunda
inci kabuğuna gizlenmiş
ışığınla bütünleşirim..
uyandığımda yastığımın kenarında mısır ekmeğine banılmış
gülüşünü bulurum
gülüşüne umudumu ekleyip
sabahsız gecelerin doruğunda sensiz benleşirim..
...kelebek kanadı kırılganlığında bir hayat bu...tebrikler güzel şiire...