Ellerinden Öperim
Kırk gün dayanabildin...
Kırk gün dayanabildim
Günlerdir toprak gibi sancıyordu yüreğim
On dört bin yılına bedel pervaneliğin...
Etme dedim
Kaçtım elinden kalemimin
Kaçtım bulutlarından göğün
Senden sonra geldiler hep
Fırtınası da senden sonra
Bir sert poyraz ki sorma
Sen görmedin
Gönül de dinlemedi
Yarıldı içten içe
Yine gam yine tuz...
Bekledik günlerce
Beter bir derdin müsebbibi elinden
Başucun yangın yeriydi
Kulağım sesinde
Öyle bir ateş ki tahammülü yok
Bacasız
Dumanı ciğerlerimde
Öğrendik
Yumruklayarak çivi üstünde çivi çakmayı göğsümüze...
Açarak gözlerini
Şu deryaları aşıp geleydin
Kadıköy rıhtımında
Marmara ile
Tespih tanesi
Firuze mavisi yağmur
Bir de demli çay
Kucaklaşsaydık şöyle...
Elemini bile bile koynundaki sızının
'Sabırtaşı' mıydı yüreğin
'Baba kurban'
'Ben kurban'
Gördüm yanındaydım
Köyüne özleminden
Biraz derdinden
Biraz da kederinden
'Erir içim usul usul kan gider'
Şimdi bu ömür sensiz nasıl geçer...
Korkuyorum
Şu illet
Seher vakti
Şiddetli hasret nöbetlerinden...
Bugün bayram babacığım...
Ne olursun
Gir düşüme de öpeyim ellerinden...
''Korkuyorum Şu illet Seher vakti Şiddetli hasret nöbetlerinden...''
Bu hasret nöbetleri hiç geçmiyor desem... 😅
Mekânı cennet olsun... Gönlünüze sağlık...
Kutlarım güne düşen satırların şairini. Başarılar ve tebrikler efem.👍
😥
Ayrılığa en güzel libası seçip bir hüzün sesiyle giydirmişsiniz.
Bu şiiri okuyupta gözleri kuru kalan var mıdır acaba.Bütün düşlerinizde elinizi tutması temennisiyle dua ve tebriklerimi sunuyorum efendim.
Kusursuzdu !
umarım girer düşünüze ve öpersiniz ellerinden doya doya ...
seher vakti şiddetli hasret nöbetleri ...👍 çok güzeldi
yüreğinize sağlık 🙂
👍
Hakkıdır bütün tebrikler