Emeğin Sadık Bekçisi Sevdalı Kalemim
Bir kara kalemim vardı A B C yazardı
D' ye gelince soluğu dört köşeydi
her açtığımda konuşurdu dilbaz olurdu her köşe başında
şimde sen beni kandırmadın
benim tercihimdin
Kara yüzlere kin bilettiysem
çeken iki öküzün sabanla sürümüne kalınmıştı
iz düşümleri dolamaçlı arklara ayrılıyordu
şiir k/açkınları penceresine bakınca toplama istifleme şiirler gördüm
her nedense endamlı ayarlı görüntüsü adalet terazisinde tarttım
hiç konuşmadım
neden mi?
dağlar vardı uzak köşelerde ışıklar yanardı
yağan karlar altında rojda ışınları savruluyordu her tarafa
beyaza bürünmüştü oysa aydınlıktı
ben mum ışığıyla şiir yazıyordum
mumun aydınlığı ne kadar olur ki
ne çıranın ışını varsa şiirimin içine topladım
son şiirimle bir sevdayı aydınlattım kendimce karalar bağladım
sevdanın ölümü bize kara bağlamazken
dahası yoktu özlemek hasrete düş kurmak hayaldı
birazda umudun yolcuları çaresiz haldeydi
sevmekte bir eylemi öğretti
emeğin sevdanın sadık dostu şiirimin sadık bekçisi kalemimi
bir kez daha öptüm senin uğruna....
emeğin sadık bekçisi sevdalı kalemim...
kalemin seçimi değilken gerçek miydi yalan mıydı
ben seçendim
11**09*12