Emir Kipinde Dün Batımı

Günlerden bir gün, düşersem çetrefilli bir sokak arasında
Şehre dökülen kapkara karla örtün üstümü
Göz kapaklarıma menekşeler çizin
Dudaklarıma buruk bir gülümseme
Ellerime umut tutuşturun,
Gazete sayfalarından koparılmış harfler dolayın saçlarıma
Gövdeme hafif bir esinti üfleyin
Taze asfalt kokusu dinsin diye
Burnuma mavi bir gül tutun.
Dün batımlarında kalmış ruhumu
taze çim kokusuyla sarın.

İçime çekemediğim her sevinç için ağlayın sonra
Naaşımı her dinin evinden geçirin
Her mezar taşına sürün bileklerimi
Parmak uçlarımdan akan hasretleri toplayın ardımdan
Benimle beraber gömün sılanın bağrına.

Eğer olur da dikilirsem ayağa, bir sokak köşesinde
Billie'den kalma cızırtılı şarkılar çalın cadde başlarında
Mor bir kurdele gibi sararken gece yeryüzünü
Yürüyen naaşıma yaşıyormuş gibi davranın
İnsan olmanın umudunu içinde taşıyan bir cesede bakar gibi
İzlemeyin adımlarımı.
Ardımda bıraktığım her geçmiş tanesini evlerinizin başköşesine asın
Sokak lambalarına sardığım keder tohumlarım büyürken
Karanlık gözlerinizi almasın diye, ışıklarınızı açın.

Nispet yapın bana, mutluluklarınızla.
Kendinizden geçin, kendinizi insan sanın.
Ben ayak izi bırakmayan adımlarla yürürken aranızda
Kesif kokusu zihni delen gözyaşlarımla yıkanın.
Arının günahlarınız karşısında,
Saç tellerimi saran aleve biraz daha yaklaşın.
Gözlerimin gerisinde kalmış çok uzun zamanları
Boynunuzda taşıyın
Taşıyın ki kendi geçirmişlikleriniz için
Tanrı'ya minnettar kalın.

06 Mayıs 2011 56 şiiri var.
Yorumlar (4)
  • 13 yıl önce

    Bu şiir, okuyanı içine çekmek için mi yazıldı?

    Öyleyse amacına ulaştı.

    Sevgimle.

  • 14 yıl önce

    Sevgili Safiye Samyeli ve Metin Çalışkan çok teşekkür ederim. Var olun. Ayırdığınız vakit için ayrıca teşekkür ederim.

  • 14 yıl önce

    zengin kelime haznesi

    güçlü bir kalem

    mükemmel bir şiirdi.

    kutlarım şairem ilhamın bol olsun sevgiler.

  • 14 yıl önce

    "Ve şiir ölüme ayaklanır ve bir kadın şiir yaratır"

    İlk kısım yine naif bir hüznün dudak kesiklerine usul usul sürülmesi, yakıcılığını es geçmek için. Akan kanı azaltmak için. Özellikle; böyle bir vurucu başlangıca rağmen "Göz kapaklarıma menekşeler çizin" gibi ölümle dans eden ölümsüz bir dize yazmak kalemin başarısına doğrudan işaret.

    Şiirin şah damarı ve en çok bağlandığım kısım, ikinci kısmı. Misal bir "Her mezar taşına sürün bileklerimi" tüm ölülerden nasibini, günahını, sevabını almak gibi.

    Üçüncü kısım ise şiiri dingileştirirken, finali bir çıta daha yükseltme yolunda ilerliyor. "Karanlığın gözümüzü alması" ise aslında insan kötücüllüğüne, dikkati çeken yüksek unsurların kötülükle ilintili oluşuna tanık olabilir. Fakat karanlığı anlamak, ışığı yakmamıza fayda sağladığına göre dize yeni bir yola çıkış sunmuş oluyor.

    ve final; "Hilal Dikmen" imzasını okumama gerek bırakmıyor. Artık özgünlüğü iyice belli kalemin. Tebrik ve teşekkürlerim güçlü şaire. Sert adımları devam ediyor şiir yolunda...