Emmanuelle
Emmanuelle,
Yanılmıştı yine yorgundu,
Eve kadar ağır ağır yürüdü,
Dudaklarını ısırdı,
Kirpiklerini gözlerinin içine gömdü,
Keşkeleri yutamadı, gözyaşından döküldü.
Sokaklar dar geldi hızlandı,
Evin yolunu hatırlayamadı sendeledi,
''hangi sokaktı burası neresi'' diye,
Çöktü bir kaldırıma derin derin düşündü.
Ağırlaşmışcasına duvardan tutuna tutuna kalktı.
Topal bacağına dokunup doğruldu,
Aksak aksak yürürken dayanamadı,
Sevdalarımda topal diye haykırdı.
Eve varmıştı Emmanuelle nihayet,
Aynanın karşısına geçti,belirdi yüzünde şikayet.
Gözlerinden damlayan rimeli sildi,
Hangi maske kapatabilir topal bacağımı dedi.
Saatlerce aynanın karşısında kendini seyretti,
Hazan saçları simden bir kar gibiydi,
Yüzü mevsimini şaşmış karda açan çiçekti,
Emmanuelle'nin güzelliği topal bacağına hibeydi.
Kendine çok acımasız davrandı o gece,
Saçlarını kesti önce,
Dünya dönmüyordu Topal bacağını görünce,
Emmanuelle bile acımadı kendine böylece.
Sevmek istiyordu, herkes gibi,
Günlüklerinin sayfaları 'lütfen'' yazılıydı,
Yazdıklarını hiç okumazdı,
O gece sadece hoşçakal yazdı
Günlüğünün son sayfasında hayata hoşçakal yazılıydı.
Hiç kimse Emmanuelle' nın öldüğünü bile duymadı.
Hoşçakal Emmanuelle...
bir profil bu kadar güzel anlatılır. Tebrikler
gerçekten şiirin içine kattığınız duygu beni çok etkiledi şairem.. tebrik ederim .. sevgilerimle!👍👍👍👍
Dramatik bir şiirdi etkilendim doğrusu ilahi eşitsizliğin kurbanı olmuş Emmanuella... Hisli yüreğine sağlık çarpıcıydıtebrikler sevgili Yağmur...👍👍👍