Eriyecek Zaman Düş/ün/ecek Sen

Her sabah olduğu gibi
Bir kulaç atacaksın
Çalmakta olan saatine
Ve susacak saat
Duracak sen...

Güneş öpücüklerini koyarken
Odanın camlarına
Kıskanacaksın kum tanelerini
Ve yanacak güneş
Sönecek sen...

Sıcak yatağına veda edip
Yüzüne soğuk su çırpmak zor gelecek
Ayakların yatağa yönelecek
Ve soğuyacak yatak
Üşüyecek sen...

Akşamdan ütüleyip astığın gömleğini
İtinayla geçireceksin kollarından
Uygun bir kravat geçecek boynuna
Ve soyunacak zaman
Giyinecek sen...

Aceleyle demlenmiş ve çiğ kalmış
Bir yudum çay geçecek boğazından
Bir dilim peynir iki üç zeytin
Ve doyacak miden
Acıkacak sen...

Servisi kaçırmış olduğunu görecek
Başından aşağıya kaynar sular dökülecek
Tabanlara kuvvet deyip çıkacaksın
Ve uzayacak yol
Yürüyecek sen...

Sema bir veda havasına bürünmüş
Sevdiğini toprağa verecek az sonra
Güneşe aldanıp şemsiyede almamışsın üstelik
Ve öpecek yağmur
Islanacak sen...

Gitmekte olan memur servislerine bakacak
İç geçireceksin bu soğukta
Ceplerinde yangına sebep iki el
Ve üşüyecek sokak
Yanacak sen...

Sudan çıkmış bir balığa döneceksin
İş yerinden içeri girdinde...
Sıcak bir ıhlamur içeceksin belki
Ve ısınacak için
Donacak sen...
.
Rutin işler arasında boğulacak
Bir yudum nefes dahi alamayacak
Sıcak bir tebessüme hasret kalacak
Ve düşünecek hayat
Yorulacak sen...

Akşam olacak artık kentinde
Yapayalnız bir ev yine seni beklemede
Hınzır bir uğultu dolaşacak zihninde
Ve eriyecek zaman
Düş/ün/ecek sen ...

18 Ağustos 2010 109 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    uzun olsada

    srükleyici

    bir solukta okutunz

    kutlarım