Eriyen Saatler
ben bu ömrü severim tam on yedi nisan sabahı
bir başka güzel olacak rahvan ata binmek
çocukların neden korkmadığını anlatmak
hele hele ilk kez Nusaybin Gülleri'ni koklarcasına
mümkün denizlerin birbirine karışması
yok bu boydan boya memleketi dolanmak
yok bu ateş saati değil şiir için değil
sürdün mü kalbinin tamamını
sür atını gökyüzüne canı gönülden selam
ha bi gayret öylece kalan akşam sofralarına
sonu Allah bilir...
hayır olan iş farazi vakitsiz ölen kızıl balıkları görmek
biliyordum peş peşe gelen kıyamete ağma
biliyorum bu zorbalığı seyretmek lanet
en önemli yazan yazarken kapkara bulutlar silsilesi
ağrılı sönmüş dağcasına
kısalan su boylarında yanan su yansıyan lal işte
say türeyen şeytanlardan bütün kelimeler avluda
evet şiirce ki avlu sirk buzulu...
merhaba kaptan mucit
zaman zamanı yedi bitirdi neyin nesi ki gölgede
yok mu senin bu gözlerindeki şap denizi
derim ki misal
Erzurum Ovası'na bir tek otlar yetmez
tek nefes alacak olsam bile ben bu ömrü severim
kimyası bozulan cansa bencileyin ki insanlık
Nelson müslümanmış olmaması kimin umurunda
sizinle öyle kadehimi kaldıracağım ki on yedi nisan sabahı
ben bu ömrü severim hayırdır göreceksiniz...
yoksa
yıkılmaya yüz tutmuş evlerde yazılmış şiirlerin anlamı ne
farz et sorar parmaksız
çağladıkça ölmek hangi kitabın sayfalarında
ölmek en hayır belki bazen denizden çıkıp bir kadının kıyıya vuruşu
umudum ah benim tatlı-tuzlu umudum
ben
bu
ömrü
severim
bu aşk gibi umut olmasa hiç çekilir mi
açlık
eziyet
artarda nedensiz zûl zulüm niye
şu tutsak şu eriyen saatler şu insan çürütmek
nasıl ağaçları mum gibi yakıyorlar kefenlere sarıldı ya kemikler
kasten tüm güzellikler bitirilirken gül bana intihar saatlerim
umut ey adına aşk dediğim umuuut
Hayaloğlu'na selam ben bu ömrü severim
göreceksiniz umut yaşatacak yeniden
bence tam zamanı umut ömre derki ''Beni öpmeyecek misin?''
hayırla öpülmez mi cendere sancıları
benim sancım senin değil mi
baharlar epeydir evlat acısı ki mayısın adı ayaz şimdi
öpülmez mi yoksa neye yarar odalara doğan güneş
karanlığı kollayan kötülüğe inat
vallahi yaralı sözlere gün doğacak o sabah
yavaş-yavaş ölenler yeniden doğacak
yeniden hayırdır göreceksiniz...
baharlar epeydir evlat acısı ki mayısın adı ayaz şimdi öpülmez mi yoksa neye yarar odalara doğan güneş karanlığı kollayan kötülüğe inat
vallahi yaralı sözlere gün doğacak o sabah yavaş-yavaş ölenler yeniden doğacak yeniden hayırdır göreceksiniz... 👍
Kaleminize-yüreğinize sağlık
hayırla öpülmez mi cendere sancıları benim sancım senin değil mi
Öyledir. Ben, sen o yok...Biz varız. Sancı hepimizin. Fakat nedendir bilmem. Bazılarının ağrı eşiği çok yüksek olsa gerek. Henüz duyumsamıyorlar. Ağrıyı duyduklarında artık virüsü tedavide geç kalınmış olacak. Bilmiyorlar...Bilmiyorlar....Üzgünüm...
17 Nisan sabahına gerek kalmadı. Biz bu ömrü böyle sevmeye mahkum edildik sevgili Aslı. Üzgünüm.... Kutluyorum vatansever yüreğini, güçlü kalemini sevgimle...Aydınlık yarınların şiirlerine...
Ne güzel şey
Yazabilmek
Olabildiğince haykırmak
Yarına ve güneşe
Merhaba
👍