Ermenekte Ölmüş Madenciyim Ben
Ben Ermenekte
Suda boğulmuş komürün karasıyla boyanmış
Ölmüş bir madenciyim
Yüzmek bilmem
Düşüncelerimde hep çocuklarım vardı
Hayallerimde hiç görmediğim
Rengini bilmediğim
Tadını tatmadığım mutluluk
Çocuklarım görsün
Çocuklarım rengini bilsin
tatsınlar istiyordum tadını.
Nereden bilecektim az ötemde celladım olduğunu
Nereden bilecektim bilenlerin son damla terimi almak için sustuklarını
Nereden bilecektim bunca acımasızlığını kaderin
Ben Ermenekte ölmüş bir madenciyim
Karşı duvarımı deldi, parçaladı, yıktı
Acayipti
İrin gibiydi
Kömürün karasını almış
Grizunun zehri azılı dişlerinde
Nemin mikropları sırtında cirit oynayarak
Galerimizi doldurmuş
Yürüdü, yuvarlandı üzerimize
Kan fışkıran gözleri vardı
Açmıştı ağzını alabildiğine yutuyordu duvarımdan yıktığı taşları
Üstüme üstüme saldırıyordu
Sadece 'kaçın arkadaşlar' diye haykırdığımı
Bir de kazmamla karşı koymaya çalıştığımı
Öldürebilseydim öldürecektim canavarı, öldüremedim
Ağladım öldüremediğime
ağladım
Kendi gözyaşlarımda boğuldum
Kendi gözyaşlarımda boğulurken
O kısacık zaman diliminde yaşadığım ömrümü tekrar yaşadım
Tekrar yaşadım
Sokaklarda oyunlarımı
Arkadaşım Saadeti anımsadım
İlk sevdiğim Hatice geldi karşıma
Sonra aşık olduğum eşim,çok sevdiğim eşim
Onunla sevişmelerim, çocuklarımın doğumlarını
Anam karşımda haykırdı
Koru kendini, koru kendini
Patronu gördüm İzmir de bir gece kulübünde
para yapıştırıyordu bir aşüftenin memelerine
sendikacıyı gördüm dönmüştü sırtını gülüyordu kıs kıs
gazeteciler gördüm birilerini çekiştiriyordu ölümüm üstüne
o kısacık an içinde
ağlarken anamın gözyaşlarında eridim,bittim
eridim, bittim ağlarken eşimin gözyaşlarında
çocuklarımın umutsuzluklarında ağlarken, eridim bittim
Ben Ermenekte sizi çok bekledim
haber bekledim çocuklarımdan
çocuklarımın gözyaşlarını silecektim kimsesizliğimde çürümüş ellerimle
olmadı
açtırmadılar taputumu
açtırmadılar utandılar çürümüş bedenimden
ben Ermenekten ölmüş bir madenciyim.
Ağlarım ilgisizliğin ölümünde.
Ağlarım
damdan düşenin halini damdan düşen bilirmiş...ne acı bir son ne acı bir ölüm...ölüm çukurunda ne büyük hayat mücadelesi...mek parası uğruna hakkı sömürülen madencilerimizin durumuna ne zaman yetkililer el atar bilinmezya...insanımız bir avuç patrona köle oldu...akılsız yöneticilerin sayesinde...sosyal bir olgudur bu sayın hocam...sonuçları neticeleri çok önemli ve çok ağır maalesef...biz sosyal devlet refah devlet olamadık hala...işçilerimizin emekçilerimizin sömürüldüğü alçak bir düzen içinde yaşıyoruz ne yazıkki...sonsuz saygılarımla...
Hüzünlü olaylar bunlar hem bizleri hem de memleketi sevenlerini yasa boğdular madencilerimiz...😅😅😅