Erozyona Uğramış Mazi
Açık bir kitap
bir melodi
tekrarlanan yankı
nakledilen bir ağıt
ufuk çizgisinin
cömert çağrısı
boğuk bir gökyüzü
maziye doğru puslu bir yol
rüzgar asi çalıyor
bu devasa bir zafer senfonisi
ya da her gün
savaşlarımı ayakta tutan bir müzik
ve manolya kokusu için
adanan adak
görüş alanı dışındaki şeylerin
devasa çayırında
zihnimde yansıyan
denizler gibi mavi şiirler
kum taneleri ve göksel taşlar
açık bir kitap okuyorum
aklımda mavi gözlü bir kadın
önümde güneş dolu kasabalar
griye çalan erozyona uğramış tepeler
bilinmeyen insanların yürüyüşünü izliyorum
ufka doğru süzülen yıpranmış yüzleri
yansıma belleğinin sularında parlıyor
söyledikleri şeyleri duymuyorum
yine de sessizce onları dinliyorum
bu sadece onları değerli kılan bir jest
ve hatırlıyorum, tümünü değil
sadece birkaç kayıp maziyi
yıpranmış bir sandığın dibinde
bir elveda sonrası hüzün
bir bakış sonrası sessizlik
ayrılık yüz yüze başka bir kesinlik
kalbim sandığın dibinde yaşlanmış
rahat uyuyor yosun tutmuş yatağında
yine de yaşamak güzel
hâlâ dünya güzel bir yer...
Suskun//