Eski Esinlensin Sonbahar
şarkılarla bile kapımı çalmaz artık adın...
var oluşun isbatı gösterilen kadın...
ölümcül yaralarla patlattığın kahkahalar..
en fiyasko senaryoları oynatıyor parmak uçlarına..
rüzgar olmayı emreder tanrı...
esmenden esinlensin diye sonbahar..
rüzgarlarına ters uçuşan saçlarından...
ışığı kapatta ışıltını gör...
hayat sarfet sevdiğin anlarından...
koş ki ağlamak fazla gelsin...
oturarak sevildiğin tek yer kucağım sana...
göz çukurundan çıkardığım ...
kahkahayla patlatıp.. sevilerek atlattığın..
boş sayfalar kadar anlamsız bakışlarına...
bir imza atmalıydı aslında;
''hediyem olsun sonbahardan arta kalana''
yok!yok! yok! diye diretip...
unutarak yoktan var edildiğini...
yemeğini bitirip kalkar gibi...
içime gömülesi ne bulduysam...
topraklarımı aştığın kadar öldürdüm
toprak çürütmeti peygamber sayarak...
ben sonbaharımı senin içine ,sana gömdürdüm...
gece gündüz savaşlarına düşünce insan...
orda herkez dengini öldürür...
sonbahar kış geldiğinde değil...
ilk'bahar yaktığında ölür...
yazın sonuna gömülür yine ağlasın diye yapraklar...
kefenine kanat takmak kadar rahat...
kaderinin aldıklarına alacaklı gibi sırattan...
beyaz'ın renk değil renksizlik olduğunu keşfetmek kadar bayattır hayat...
hak yerini bulur diye bir gün...
hakkın yerini yanı sanmak kadar polyanna yürekli...
buzul kadar soğuk eserek ,yarı düşünceli...
yazların en büyük emelidir sonbahar olmak...
biraz güzel, biraz cilveli, birazda sakat kalarak...
(karışık parçalı dinç )
şiire yatkın kaleminiz var, şahsımca..
yazdıkça da törpülenecek böylelikle kendini keşfedecek ..
sonra bir geriye baktığında, güzel eserler görecek resmiyette ..
tebrikler, başarılar ..