Eskimiş Ağzım
çamuru dağılmamış bir bahar akşamının
bir vaktini hatırlayarak bütün yaşanmışlıkları geri getirmek
ya da çok ilerlemiş eskimiş ağzıma
seni yenilenmiş bir his sancısı gibi sunmam doğru değil
insan kendine tanıklık eden bir hayatı kayıt altına alamaz
günlerini uyuyarak geçirmiş bir sihirbazın
düzmecelerini satması da mümkün değil
sadece dokunarak içinden geçenin bitmişine yeni ölçüler bulup
onları en harkulade yerinden bağlayıp ağırlık niyetine
tekrarlayan bir rüyanın geçmişine atabilirsin
çok değiştik
ilkin hakikaten samimiydi doğan güneş bizim için
sonrasının bilinmezliğine koşarken yorulmuş varlıkların
bir bir yükünü sırtlarından attıklarına tanık olunca
hayatın bütünüyle buluşup ağlamak istedik
bir insan kaybedercesine inanabilir miydi
geçtiği korkulu yolları ertelercesine
yeniden kendine kavuşabilir miydi
yolun ucuna yaklaştıkça ışık büyür
yıllardır beklediğin temsilin şekilleneceği son ana kapılırsın
kim neyi nasıl niye diye bir şey yoktur
başının üstünde dönen sisin bir adım sonrasında
seni tanımayan birine defalarca
içinin sonsuzluğu ile yıkanmış sesiyle yalvarırsın
çekip gider hiç ardına bakmadan
sanki yolun sonunda her şey dirilecekmiş gibi yeniden
sana şaka yapıyorlar sanırsın.
Saygılar anlayan yüreğinize...
👍👍 yolun ucuna yaklaştıkça ışık büyür yıllardır beklediğin temsilin şekilleneceği son ana kapılırsın kim neyi nasıl niye diye bir şey yoktur.................
dünya denilen bu hücrede hayatımız misafir odasına sürgülenmiş Şair.. üşüyüp duran ruhlar , eğer açılır da sürgüler bir gün yürüyüp giderse sonsuzluğa karanlık ve dar koridorlardan belki kendimize kavuşabiliriz..
tebrikler güzel kaleminize.
saygılarımla