Esmer Dudaklı

Usul bir fasıl başlar
Güneşin son ışığı perdeye vurduğu zaman
Kemanlar onu ağlar
Ona çalar tamburlar

Buruk iç sızısıdır
Göğüs çatalına sıkışan
Islak bir nota geceye günden kalan
Esmer dudaklı kadının göz pınarından artan

Şarkı olup ağlamaktır dualar
Kuşluk vaktinde, yüz sürüp kıbleye
Ruhunda garip bir hazan
Dilinde yazılmamış şiirin ilk nakaratı
Adı yok hala

Adı yok
Güvercingöğsü hayallerin
Avuçlarında çözünmemiş kış zemherileri
Tırnakları Şubat moru

Mevsimler karışmış
Tahta pervazlarda
Dudaklarında deli bir masal


Kahramanı şizofren firarlarda
Dağı çalmış ayak izleri
Kartal yamacından haykırır şehre,nafile

Şehir küsmüş tek kişilik çilingir sofralarına
Ayı çalmış
Yıldızı sökmüş bulut aralıklarından

Fason çakır keyfi kalmış bir parça mum
Bir dilim buruk elma
Dudakları esmer kadına
Demleşip bir kadeh şarapta

Peşrev zamanı kadar aralanmış
Hayatı gözlerden dökerken kirpikleri

Ve

Usul bir fasıl başlamış
Güneşin son ışığı perdeye vurduğu zaman
Kemanlar onu ağlamış
Ona çalmış tamburlar


Buruk iç sızısıydı
Göğüs çatalına sıkışan
Islak bir notaydı geceye günden kalan
Esmer dudaklı kadının göz pınarından artan...

15 Mart 2013 942 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Buruk iç sızısıdır Göğüs çatalına sıkışan Islak bir nota geceye günden kalan Esmer dudaklı kadının göz pınarından artan

    güzel

    sevgiyle kalın...